Helallik...

"En az vaat edeni seç ki hayal kırıklığın az olsun!"

Baba nasihatı...

Eş seçimi, iş ortağı seçimi, sigorta veya banka seçimi dahil buna.

Seçim sadece millete mahsus bir iş değil.

Milletvekilleri de seçiyor onlar da seçiyor.

Seçerken de çok zorlanıyorlar.

Bir sonraki hafta sonu Cumhuriyeti kuran partimizin kurultayı var:

"Değişimciler" ile "Değişmemciler" yarışacak.

Yeni genel başkan seçilecek.

Ya da genel başkan yeniden seçilecek.

Bunun için önce imza verip aday göstermek gerek.

Oylar gizli ama imzalar aleni.

Saman altından su yürütmek mümkün ama kolay değil.

Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık!

Kaybedeni destekleyenin işi bitik.

"Değişimci aday" 5 dönemdir milletvekili. 8 yıldır da "değişmemci aday"ın TBMM'deki vekili. Genel başkan adına tüm yasama yetkisini kullanıyor.

"Değişmemci aday" ise 13 yıldır genel başkan.

Parti kesesinden her türlü ödünü vererek 13. cumhurbaşkanı adayı oldu. Aslında bu 13. seçimi idi. Ama bunu da kaybetti. (Ayrıntılı döküm 5 Kasım kurultay günü bu sütunda...) Belki de uğursuzluk onda değil 13'te!

Parti lideri seçilse bile milletvekilliğini kaybetti. Meclis Genel Kurulu'na giremeyecek, oy kullanamayacak. Sadece emekli vekil maaşı ile idare edecek. Meclis'i ya TV'den izleyecek ya da balkonda vatandaş sıralarında oturacak. Ama uğursuzluğun onda değil 13'te olduğuna inanıyor.