Tövbe eden, günah işlememiş gibidir...

"Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allahü teâlâ, kulunun tövbe etmesine sevinir." "İnsan beşer, durmaz şaşar" demişler. Ancak, işlenen hata, günâh ne kadar büyük olursa olsun, samimi bir şekilde tövbe edilirse, pişman olunursa, Allahü teâlâ onu affeder. Çünkü Cenâb-ı Hak affetmeyi seviyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, çok affedicidir, affetmeyi sever.) Hâkim (Çölde devesini kaybedip sonra bulan kimsenin sevinmesinden çok, Allahü teâlâ, kulunun tövbe etmesine sevinir.) Buhari Ne büyük lütuf ve ihsan. Biz günahımıza pişman olunca, Cenab-ı Hak seviniyor. Bekara sûresinin otuzuncu âyetinde, melekler, meâlen, "Yâ Rabbî! Yeryüzünde fesat çıkaracak ve kan dökecek olan insanları niçin yaratıyorsun" dediklerinde, "Onlar fesat çıkarmazlar" demedi. "Sizin bilmediklerinizi ben bilirim... Siz onların işlerine bakarsınız. Ben kalplerindeki imana bakarım. Siz, günahsız olduğunuza bakıyorsunuz. Onlar, benim rahmetime sığınırlar. Sizin günahsız olduğunuzu beğendiğim gibi, Müslümanların günahlarını affetmeyi de severim. Benim bildiğimi sizler bilemezsiniz. İmanı olanları, ezelî olan lütfuma kavuşturur, ebedî olan lütfum ile hepsini okşarım" buyurdu. Bir günah işleyince hemen tövbe etmek farzdır. Tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir. Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde buyuruyor ki: (Ey insanoğlu, günahlarınıza tövbe ederek, kendi kendinize ikrâmda bulunun! Sâlih amel işleyerek cihâd edin! Henüz kıyâmet kopmadan kıyâmetin dehşetini düşünüp ona göre hazırlanın! İşittiğiniz hâlde, sağırlardan olmayın! Gönlünüze gelen sıkıntı, mal ve rızkınızdaki eksiklik, mâlâyanî sözlerden ve zamanı iyi değerlendirmemekten