Rüya tabiri denilince... Abdülganî Nablüsî

Fıkıh, tefsir, hadis ilimlerinde emsali az bulunur âlimlerden olan Abdülgani Nablüsi hazretleri, ilim talebelerinin sığınağı idi... Bugün, meşhur Osmanlı âlimlerinden Abdülganî Nablüsî hazretlerinin vefat yıl dönümüdür... Abdülganî Nablüsî hazretleri, kerâmetler sâhibi bir velîdir. 1640 (H.1050) senesinde doğdu. 5 Mart 1731 (H.1143) senesinde Şam'da vefât etti... Fıkıh, tefsir, hadis ilimlerinde emsali az bulunur âlimlerden olan Abdülgani Nablüsi hazretleri, güzel ahlak ve beğenilen sıfatlar ve huylar ile süslenmişti. Herkese iyilik yapmak için elinden geleni yapardı... Rüya tabiri denilince de ilk akla gelen isimlerden olan Abdülganî Nablüsî hazretlerinin bu konuda "Ta'tîr-ul-Enâm fî Ta'bîr-il-Menâm" adlı bir de eseri vardır. Ömrü; ilim öğrenmek, öğretmek, kitap yazmak ve irşadla geçen Abdülganî Nablüsî hazretleri için şöyle anlatılır: "Yirmi yaşında ders vermeye ve kitap yazmaya başladı. Sabah erkenden Câmi-i Ümeyye'ye gidip, çeşitli dersler okutur; ikindiden sonra da, Câmi-i Sagîr'e devam ederdi. Sonra, İmâm-ı Nevevî'nin, Hadis-i Erba'în, Ezkâr-un-Neveviyye ve başka eserlerini okuturdu. Sonradan bu hâlini terk ederek yedi sene müddetle, Şam'daki Ümeyye Câmii yakınındaki evinden dışarı çıkmadı. Evinde, Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin ve Afîfüddîn-i Tilmsânî'nin tasavvufla ilgili eserlerini tedkîk ve mütâlâa ederek, feyz ve bereketlerine kavuştu. Devamlı ibâdet ve istiğfar ile meşgul idi. Ledünnî marifetlere erişti. Zahirî ve bâtınî ilimlerde çok yükseldi. Rabbinin ihsânları, yağmur gibi üzerine yağdırıldı. Kalb gözü açıldı. Sonra yeniden ilim öğretmeye, vaaz ve nasîhate, insanlara