"Rûhum ve cesedim mahlûkların en iyisidir"

"Allahü teâlâ, insanları yarattı. Beni insanların en iyi kısmından vücuda getirdi. Sonra, bu kısımlarından en iyisini Arabistân'da yetiştirdi..." Bu gece Mevlid Kandilini idrak edeceğiz inşallah... "Mevâhib-i ledünniyye"de ve Zerkânî'nin "rahmetullahi teâlâ aleyh" şerhinde buyuruluyor ki: "Abdüllah bin Abbâsın (radıyallahü anhümâ) bildirdiği hadîs-i şerîfte, (Benim dedelerimin hiçbiri zinâ yapmadı. Allahü teâlâ, beni, tayyîb, iyi babalardan, temiz analardan getirdi. Dedelerimden birinin iki oğlu olsaydı, ben bunların en hayırlısında, en iyisinde bulunurdum) buyuruldu." Âdem aleyhisselâm, öleceği zaman, oğlu Şît aleyhisselâma dedi ki: "Yavrum! Bu alnında parlayan nûr, son Peygamber olan Muhammed aleyhisselâmın nûrudur. Bu nûru, mümin, temiz ve afîf hanımlara teslîm et ve oğluna da böyle vasiyet et!" Muhammed aleyhisselâma gelinceye kadar, bütün babalar, oğullarına böyle vasiyet etti. Hepsi, bu vasiyeti yerine getirip, en asîl, en kibâr kız ile evlendi. Nûr, temiz alınlardan, temiz kadınlardan geçerek, sâhibine yetişti. "Şevâhid-ün-Nübüvve" kitâbında buyuruluyor ki: "Muhammed aleyhisselâmın zerresini taşıdığı için, Âdem aleyhisselâmın alnında nûr parlıyordu. Bu zerre, hazret-i Havvâ'ya ve ondan da, Şît aleyhisselâma ve böylece, temiz erkeklerden, temiz kadınlara ve temiz kadınlardan temiz erkeklere geçti. O nûr da, zerre ile birlikte alınlardan, alınlara geçti." "Kısas-ı enbiyâ"da buyuruluyor ki: "Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) dedelerinden birinin iki oğlu olsa, yâhut bir kabîle iki kola ayrılsa, Hâtem-ül-Enbiyânın (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) soyu, en şerefli ve hayırlı olan tarafda bulunurdu. Her asırda, onun dedesi olan zât, yüzündeki nûrdan belli olurdu. İsmâ'îl aleyhisselâmın alnında