Paranın gittiği yerden geldiği yer belli olur!

"Marifet, çok kazanmak değil, helâlinden kazanıp, helâl yere sarf etmektir. Harcamak, kazanmaktan daha önemlidir..." Din büyüklerimiz buyuruyorlar ki: "Marifet, çok kazanmak değil, helâlinden kazanıp, helâl yere sarf etmektir. Harcamak, kazanmaktan daha önemlidir. O hâlde parayı, âhiretimizi kazanacak şekilde harcamalıyız..." Bir talebe hocasına gelir, "Efendim biraz param var, hayır hasenat yapmak istiyorum, kime vereyim" diye sorar. Hocası da, "Git köşebaşına, ilk gelen fakire ver" der... Talebe "peki" diyerek, köşebaşına gider... Çok fakir, iki gözü âmâ biri gelince, "tam adamını buldum" diyerek paralarını ona verir... Ertesi gün tekrar oradan geçerken, âmânın arkadaşına bir şeyler anlattığını görünce, "bu ne diyor" diye merak edip, yanına gelir. Âmânın, "Dün, bu saatlerde, burada dururken, bir adam geldi, bana bir avuç para verdi. Aldığım gibi, doğru meyhaneye gittim, akşama kadar içtim" dediğini duyar... Bunun üzerine, "Eyvaaah, param meyhaneye gitmiş!" diye üzülür. Doğru hocasına gider: -Hocam ben perişan oldum. Dediğinizi yaptım, köşebaşına gittim, iki gözü âmâ, fakir bir adama paralarımı verdim. Ertesi gün geçerken, dinledim ki, aldığı paraları gidip meyhanede bitirmiş. -Bunda bir hikmet var. Al şunu, bu da benim param, aynı köşeye git, bir fakire ver! der, Talebe, yine peki diyerek, köşebaşına gider. Bekler, çok fakir bir adam görünce, "Allah rızası için, al şunu" der, parayı ona verir; ama içinden, "Takip edeceğim, hangi meyhaneye gidecek bakalım!" der. O önden, bu da gizlice peşinden gider. Adam bir eve yaklaşınca, koynundan ölmüş bir keklik çıkarıp çöplüğe atar ve eve girer. Bu da arkasından