"Bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlar!.."

Önceki Peygamberler (aleyhimüsselâm) kavimlerine lanet ettikleri hâlde, Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) lanet etmemiştir. Müslüman için şeref; İslam'ın güzel ahlakını edinmek, herkese iyilik ve hayır dua etmek, İslamiyet'e uymak, her mahlûka faydalı olmaktır. Önceki Peygamberler, kavimlerine lanet ettikleri hâlde, Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) lanet etmemiştir. Bir savaşta, kâfirlerin yok olması için dua etmesini istediklerinde "Ben lanet etmek için, insanların azap çekmesi için gönderilmedim. Ben, herkese iyilik etmek için, insanların huzura kavuşması için gönderildim" buyurdu. Nitekim Kur'ân-ı kerimde mealen "Seni âlemlere rahmet, iyilik için gönderdik" buyuruluyor. (Enbiya 107) Müşrikler, Resulullah efendimizin geçeceği yerlere diken döşerlerdi. Ama O, onlar için "Bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlar" der ve "Benim vazîfem, anlatmakdır" buyururdu. Bedduâ etseydi, hepsi taş olurdu. Çünkü Allahü teâlâ, onun dudaklarına bu yetkiyi vermişti. Büyük İslâm âlimi Hüseyin Hilmi Işık (kuddîse sirrûh) buyurdu ki: "Kâfirler, mürtedler birbirlerinin arkasından dedikodu yaparlar. Müminler ve sâlihler ise, din kardeşlerinin arkasından hayır duâ ederler. Aradaki farka bakın. Elhamdülillah, biz dedikodu etmeyiz, gıybet yapmayız, bunlara tenezzül etmeyiz, harâma yanaşmayız. Peki ne yaparız Biz, Müslümânlara hayır duâ ederiz kardeşim." Ma'rûf-i Kerhî hazretleri, sağlığında olduğu gibi vefâtından sonra da sıkıntılı kimselerin imdâdına yetişen meşhur evliyâdandır. Bu mübarek zat, bir gün talebeleriyle hurmalıkta oturuyordu. Bu esnada Dicle Nehri'nden bir kayık geliyordu. Kayıktaki birkaç genç, içip içip nâralar