Yemyeşil yolun masum ve mazlumları

Bir romanın bir filmle yeniden üretilmesi mümkündür ve sık sık vaki olur.

Ama bir zulüm ve adalet romanının ve ondan üretilen bir filmin yeni yeni zulümlerle yeniden üretilmesi pek sık rastlanacak bir durum değildir.

Bunun için Yeşil Yol gerekir.

O yolda dünya zindanından cennet bostanına doğru yürümeye hazır ve hatta istekli evliyalar gerekir.

O yolda inançla yürürken "yolda olan yolda kalır" diyebilecek fedakârlar gerekir.

O yol kimine Zeytin Dağı'nın İsa izli yoludur, kimine Barla'nın tozlu yoludur ve bazısına da dünya semasına çıkış yoludur.

O Yeşil Yolda, Hazreti İsa'nın hayat üzerindeki mucizeleri gibi kerametler gösteren bir yolcu grubu yürüdüğü zaman o yol hâki ve hakiki yemyeşil yol olur.

O yolcuların o filmdeki temsilcisinin adı John Coffey'dir.

Coffey "kahve gibi"dir ama adı "kahve" diye yazılmaz. Daha çok çaya benzer. Sakince ve sivilce demlenmiş demleme çay gibidir o.

O siyahtır ama zulüm ve zulümatın karanlığından korkar. Hakikatin ışığı onun taaa içindedir. O parlayan bir siyah incidir.

Coffey masumdur ama kendisini masum bilmez. Böyle bir iddiası yoktur. Yetişemediği ve kurtaramadığı masumlar için kendisini suçlayacak kadar suçsuzdur.

O işlemediği suçtan cezalıdır ama başkasının günahına üzülür.

O "bilemeyen" ama "hissedebilen" "öcü" damgalı mütevekkil evliyalardandır.

Dediğine göre gerçek katil, o masum minicik kız kardeşleri sevgileriyle öldürmüş, bu bütün dünyada böyleymiş...

Demek sevginin suiistimal edilme riski de var.

Coffey'nin gökten inen hakiki ve samimi bir dostu var. Mazlumiyeti sebebiyle bu dünyada uzun ömür geçirme mükâfatı almış kabiliyetli fare Bay Jingles. O da Fareli Köy'ün yeşil yolunun yolcusudur. Ölenle ölünmeyeceğini, hizmete devam edileceğini bilir ve bildirir.

Ya dev evliyanın ölümü hak etmediğini bildiği halde göz göre göre onu elektrikli sandalyeye götüren infaz ekibi

Onlar da masum ve mazlum mu yoksa zalim ya da en azından zalimin muini mi

Haksız suçlamayla ve yanlış delillerle yapılan hatalı yargılamayla suçlu damgası yemiş bir siyah inci velinin masumiyetini, onun oynattığı kalp gözü sinemasında bizzat ve hakkalyakin derk eden çaresiz gardiyan Paul Edgecomb'a ne demeli mesela.