AKMHP Cumhurunun başkanı Erdoğan, önceki gün liseler arası proje yarışmasının ödül töreninde sahneye çıkan bir liseli öğrenciye, uzaya gidecek şanslı kişi olabilmek için başvuru yapıp yapmadığını sordu.Liseli kızcağız soruyu anlamadı ve gülümsedi. Kızı sahneye çıkaran Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank araya girdi ve çocuğun yaşının tutmadığını söyledi. (O sırada bunu ancak "şaşkına yatıp" gülerek söylemesi mümkün olan Varank'ın ve benzer pozisyonları sık yaşayan diğer bakan ve bürokratların yerinde olmak istemezdik. Zira bu yazıyı Sayın Varank okuyor ama Erdoğan bu tür yazıları "artık" okuyamıyor. Ona ulaştırılmıyor.). Bunun üzerine Erdoğan, "Aaa! Yapma yaaa... Eee yaşını büyütürüz" diye karşılık verdi. Gülüşmeler oldu. Neden gülündüğünü anladı mı bilmiyoruz ama kendisi de güldü. Varank'ın üniversite mezuniyeti şartını da hatırlatması ve böylece meselenin yaştan ibaret olmadığını söylemesi üzerine ise bu kere hayıflanan Erdoğan, "Biz sadece bu sene yapmayacağız ki. Bundan sonra da devam edeceğiz" deyip kızcağızı "çıkmaz ayın son çarşambası"na davet ederek işin içinden çıkmaya çalıştı. Oy gelecek yerden tavuk mu esirgenirmiş! Erdoğan yaş büyütmeye dair bu sözleriyle bir espri yapmıyordu. Kinayeli bir şey de söylemiyordu. Aklından geçen pratik "çözümü" bir çırpıda "söyleyiveriyor"du. Yani yaşın büyütülmesi meselesinin bu konuşmada ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz: "Yaparız bir evrak hüllesi!" Zira Erdoğan muhatabına "aaa, ama sen büyük görünüyorsun, herhalde ailen seni nüfusa geç kaydetmiş, çaresi var, dava açarsın, yaşını büyütürsün" demiyor. Aksine, başarılı gördüğü bir liseli kızcağızın bir uzay seyahati pozisyonuna aday olabilmesi jestini yapabilmek için yapılması gereken "hilehülle" hemen aklına geliyor ve dilinden dökülüyor. Üstelik kısa süre önce bizzat duyurduğu bu projedeki o pozisyona aslında ancak üniversite mezunlarının aday olabileceğini unutmuş. Ve üstelik, "büyütürsünüz" de