Toptancılığa uyuşturucudan örnek

Geçen günlerde, Anadolu'da bir yerlerde, kasaba büyüklüğünde bir ilçede, birileri polis takibine takılmış.Takip sonucu durdurulan araçta 21 kilo uyuşturucu ele geçirilmiş. Araçtakiler polisçe gözaltına alınmış ve mahkemece tutuklanmış. Basına sızan ilk haberlere göre bu kişiler AKP'nin ve MHP'nin ilçe yöneticilerinin iki akrabası durumundaymış. Sosyal medya muhalifleri ve muhalif medya bu haberi AKP ve MHP'yi öne çıkararak verdi. Haberin bu kısmı yanlış değildi. Ama doğru da değildi. Zira aşiret yapısının yaygın olduğu bu ilçede ve benzeri yerlerde soyadı benzerliği ve soyadı bağını da kapsayan geniş akrabalık ilişkileri yaygın bir durum ve bir kültür. İlçenin büyük kısmının aynı birkaç soyadını taşıyor olması herkesi birbirine bağlıyor. Herkes birbirine dayı-amca-yeğen diyor. Nitekim muhalif medyanın bu tutumundan sonra iktidar medyası da bu habere başka bir açıdan yaklaşmış ve tutuklananların AKP ve MHP yöneticileriyle akrabalarının uzak akrabalık olduğunu ama tutuklananlardan birinin CHP ilçe başkanının "yeğeni" olduğunun "bildirildiğini" iddia etmiş. Yani "tencere dibin kara, seninki benden kara" muhabbeti. Oysa doğru bakış açısı şu: Suç ve ceza şahsidir. Suçlunun akrabası suçtan sorumlu tutulamaz. CHP'li birilerinin akrabaları uyuşturucu ticaretine girse ve polisin takibine düşse, polisin göz yumması ve şüphelileri yakalamaktan kaçınması pek beklenmez. Olması gerektiği gibi. AKP'li veya MHP'li birilerinin akrabaları uyuşturucu ticaretine girerse AKMHP iktidarında polisin bu suç eylemlerini şu ya da bu sebeple ve şu ya da bu ölçüde görmezden gelmesi -elbette doğru değildir ama- mümkündür. Üstelik bu ihtimal sanıkların akrabalarının CHP'li olmasına nazaran daha kuvvetli bir ihtimaldir. Ama somut olayda böyle olmamış. Polis vazifesinin hakkını vermiş. "Şüphelilerin siyasi bağının olup olmaması ve