Olta, balık, yem ve seçim

Bir insana gerçekten yardım etmek istiyorsanız ona balık vermek yerine balık tutmayı öğretiniz" sözü meşhurdur ve doğrudur.AKMHP iktidarında seçime doğru seçmene verilebilecek yemler birer ikişer ortaya çıktıkça bu kural akla geliyor. Erdoğan'ın, emekli maaşlarının asgari seviyesinin yükseltileceğine dair "müjde"si de gerçekte bir yem ve oltanın ucunda. Ama bu yem, ayda iki bin lirayı "büyük" gören gariban seçmene balık gibi görünüyor. Bu "müjde"nin açıklandığı gün çevremize sorduğumuzda şu cevabı aldık: "Emeklilik yaşının üzerindeki seçmen için bu iyi bir yemleme taktiği olabilir. Ama o grup seçmen zaten kararını şu ya da bu yönde vermişti ve kararı bu yemlemeyle pek değişmez. Asıl kararı netleşmemiş seçmen ise henüz emeklilik yaşı gelmemiş çoğu genç seçmen. Ve fıtratı gereği uzun vadeli düşünen bu seçmen, kendisine balık verecek bir iktidar değil balık tutmayı öğretecek bir iktidar arayışında." Gerçekten gençlerin gelecekle ilgili beklentilerinde ana konu istikrar ve ümit. AKMHP iktidarı bu ümidi vermekten çok uzak. Verebileceği tek şeyin oltanın ucundaki yem durumundaki minik minik balıklar olduğunu herkes ve bilhassa genç seçmen çok iyi biliyor. Bu sebeple bu türden seçim manevralarının sonuca katkısının çok az olacağını aslında herkes anlayabiliyor. Bu yüzden de herkes "Millet İttifakı açık farkla kazanacak" diyor. Aklı başında seçmen de yemlenmekten bıktı ve "artık değişikliğin zamanı geldi" diyor. Muhalefetin kazanmasını istiyor ve seçimden sonrasını dört gözle bekliyor. Aslında benzer durum Cumhur İttifakına dahil edilmeye çalışılan küçük bazı partiler için de geçerli. Mesela Yeniden Refah Partisi'nin uzun süren gelgitlerden sonra önceki gün son dakikada bu ittifaka dahil olduğunun duyurulmasıyla birlikte, önceden bu partiye oy verebilecek durumda olan herkes kendisine şu soruyu sordu: "Ben bu partiye 'AKP'ye muhalif olduğu' için oy verecektim. Şimdi neden ve nasıl