Kitap yayını ve yeni gelişmeler

Basılı kitap yayıncılığında yeni çağa ve geleceğin ihtiyaçlarına ayak uydurmak isteyen yayınevlerini ciddi zorluklar bekliyor.

Evet, e-kitap uygulaması umulduğu kadar hızlı gelişmedi. Okuyucular kitap almaya ve yayınevleri de kitap basmaya devam ediyorlar.

Ancak satın alınan kitapların ne kadarının tümüyle okunduğunu ve ne kadarına "şöyle bir göz atıldığını" kestirmek zor.

Ders ve sınav geçmeye yarayan kitapların ve bilhassa test kitaplarının satın alınıp okunmaya devam edildiğinde şüphe yok.

Aynı şekilde, annelerin ve babaların, henüz okula gitmeyen ya da ilkokulun başlarında olan çocukları için resimlerden ve iri harf ve rakamlardan oluşan kitaplara, "çocuklarının hatırı ve istikbali için" su gibi para akıttığı da bir gerçek.

Ama ya diğerleri

"Bilimsel kitap" türünden kitaplarda yayıncılık bambaşka bir zemine doğru kaydı.

Tezler zaten "yoktez.gov.tr"den yani internet üzerinden ulaşılabilir durumda.

Doktora ve doçentlik tezleri ya da profesörlük için yapılan akademik çalışmaların ürünü durumundaki kitapların çoğu "hatır için" ya da "basılmış olmak için" basılıyor.

Hatır için basılan bu kitaplar "piyasada" satılmıyor. Alıcı bulmuyor.

Zaten bu sebeple yayıncılar da bu türden kitapların yazarlarına gerçek bir telif ücreti ödemiyor.

Çoğu yayıncı bu hatır işine "çok kitap basmış yayınevi" havasına girebilmek için katlanıyor.

Bazen de yayıncı yazardan asgari yayın masrafları için bir ücret talep ediyor. Böylece "alınan telif ücreti" kavramı terse dönüyor ve "verilen neşir ücreti" haline gelmiş oluyor.

Resmî dağıtım kanallarında dağıtılan ve bazı kütüphanelere gönderilen bu tür kitaplar, böylece arşiv kaydına girmiş, varlık âleminde var olmuş oluyor, o kadar.

Saman alevi gibi kısa bir süre görünüp kaybolan bu tür kitapların akademik kalitesi de ayrı bir problem.

Doktora tezleri için bile durum böyle. Zira bu kitapları bile baştan sona kadar okuyup inceleyen bir okuyucu bulmak mümkün değil. Hazırlanması aşamasındaki jüri üyelerinin bile çoğunun okumadığı açık. Sadece sonradan yazılan kitapların yazarları o konudaki önceki kitaba da atıf yapmak zorundadır ki "bilimsel gelişme(!)"yi atlamış olmasın. Ve dolayısıyla lâzım olduğu kadar kısmını okuyup atıf yapar ve kitapla işini bitirir.