Günlerden önceki gün ve dün. TRT haber veriyor:Birinci haber, efsunlanmış hayranlarının gözünde "tek adam" ve birilerinin gözünde "kurucu Cumhurbaşkanı" Erdoğan'ın AKP'nin 21. yıl töreninde yaptığı konuşma. Elbette haber değeri var. Tamam. İkinci haber "İletişim Başkanı Fahrettin Altun"un AKP'yi tebrik mesajı. Hem de "biz yaptık" ve "bizim partimiz yaptı" söylemiyle verilen bir mesaj. Kendisi, AKP'nin kurulduğu yıllarda nerede yardımcı doçent olduğunu ancak darknete veya dipnete bakanların öğrenebildiği derin bir bürokrat. Nedense nerede iletişim başkanı olduğu ya da kim ile kimin iletişiminin başkanı olduğu haberde yazılıp söylenmiyor. Kendisi "İletişim Başkanı". Hatta sadece "Başkan". Belli ki bir adım sonrası Reis. Ve elbette ikinci adam olarak "ikinci reis". Yani "ikinci tek adam". Ama bu bir hedef bile değil, bir hayal. Kararnamelerle kurulan yeni "sığ devlet"in yapısı içinde Başkan'ın Kurumunun yeri ve yine Kararname çerçevesinde bu kurumun görevi belli: "Cumhurbaşkanlığı'nın halkla iletişimi"nin başkanı. Yani aslında kendisi bir bürokrat. Üstelik kendisi Adalet ve Kalkınma Partisinin halkla iletişiminin başkanı değil. Partiden görünen bir ücret almıyor. Devletten açıkça maaş alıyor. Ama bir partinin kuruluşunun yıl dönümünü "bizim parti" diyerek tebrik ediyor. Partinin ve devletin ve dolayısıyla "parti devleti"nin ikinci adamı gibi davranıyor. Partili cumhurbaşkanının partili bürokratı olmaktan çok daha ileri bir durum bu. Hâlbuki AKP siyasetçisi kendisini hiç de öyle bir