Devlet, memuru ve siyaset-3

Son iki yazımızda Mardin'den öğretmen Hakan Bey'in sorularını cevaplandırmaya çalıştık.Bugün de kendimizce siyasete dair prensiplerimizi yazmaya çalışalım ve konuyu tamamlamış olalım: 1. Seçmenlerin "büyük ekseriyeti"nin (vasıflı çoğunluğunun) dindarlardan oluşmadığı bir ülkede dindarların bir partide kümelenip din adına siyaset yapması dine faydadan ziyade zarar verir. Dindar siyasetçinin dine hizmet iddiası ve iyi niyeti bu olumsuz neticeyi engellemek adına bir fayda vermez. Yirmi senelik dönemin sonunda hemen hemen herkesin gördüğü netice ortada. Bu konu aynı zamanda dindarların iktidarda olması ile iktidardakilerin dindar olması arasındaki farkla da ilgili. Dindarlığın, siyasette "dindar demokrat"lığa evrilmesi bu sebeple gerekli. 2. Şu ya da bu yöndeki ve şu ya da bu tondaki milliyetçilerin siyaseti genellikle "başkasını yutmakla" beslendiği için tektipleştirici ve dolayısıyla kimliksizleştirici etki yapmak yanında birlikte yaşama kültürünü yok ederek toplumsal dokuyu da bozuyor. Milliyetçiliklerin demokratlığa evrilmesi de bu sebeple gerekli. 3. Şu ya da bu renk ideolojik devlet taraftarlarının şu ya da bu yöndeki devrimci siyaseti de hürriyetler asrı ile çelişkili. Devlet yüzünden ideolojinin dinleşmesi ve dinin ideolojileşmesi hem dine ve hem de devlete zarar veriyor. Demokrasi bu açıdan da gerekli. 4. Devleti küçültebilmek devleti gerçekten devlet yapabilmenin en önemli şartı. Demokrasi bilincinin gelişmesi ile doğrudan ilgili olan sosyal devlet uygulamaları hürriyetlerle bir arada gidebilmeli. İskandinav ülkeleri bu konudaki en iyi örnek. 5. Bu milletin Osmanlı