"indyturk.com"dan yayın yapan Independent Türkçe adlı haber sitesinde Can Bursalı'nın önceki gün yazdığı "Erdoğan'a sunulan 'FETÖ ile Mücadeleyi Yeniden Düşünmek' raporundan:Örgütçü olmayan aileler devlete küstürülmemeli, çocukları dışlanmamalı" başlıklı ilginç habere göre 17-25 Aralık sürecinden sonra bu mücadelede Erdoğan'ın görevlendirdiği bir isim (muhtemelen dindar görünümlü bir yargı mensubu), mücadeleye ilişkin gözlemlerini, aksaklıkları ve önerilerini raporlaştırarak Erdoğan'a sunmuş. Haberdeki bazı cümleleri yorumlamaya çalışalım: "(Kararlarda bazı hatalar yapılmış olması sebebiyle) kamu görevinden ihraç edilmesine rağmen OHAL Komisyonu ve yargı süreci devam eden 125 bin kişinin tamamını FETÖ üyesi ya da iltisaklısı kabul etmenin ne dinimize ne de hukuk devletine uygun olmayacağı gerçeği, uygulamalar sırasında göz önünde tutulmalıdır." Biz neredeyse altı senedir "cemaat eşittir terör örgütü" yaklaşımının yanlış olduğunu yazıp söylüyoruz. Dinleyen var mı "KHK ile FETÖ iltisakı nedeniyle kamu görevinden çıkarılan bir vatandaşımız, bu kararlılıkta (Erdoğan'ın kararlılığında) olmasa bile FETÖ ile arasına kalın bir çizgi çektiyse, devlet de millet de o vatandaşımıza bir şans vermelidir." Deli sorular: Kalın çizginin nasıl çekileceğini bilebilecek ve anlatabilecek birileri var mıdır Meselâ çizgi "AKP taraftarlığını ayyuka çıkarmak" mıdır Ya da "Okyanus ötesine her gün küfürler göndermek" midir Böyle ise bunlar doğru ölçüler midir Devletin ona "şans vermesi" ne demektir Piyango mu bu Hem millet ne yapacak ki o "damgalı" artık "şanslı" olsun "Bir tarafta kendisi hakkında hiçbir FETÖ delili bulunmayan, ama kardeşi ByLock kullanıcısı diye memuriyete alınmayanlar, öte yanda kardeşi darbeden tutuklu olduğu halde 15 Temmuz'dan sonra bakan, milletvekili, büyükelçi olanlar... Hukukun en temel prensiplerinden olan 'Suç ve kabahatlerdeki şahsilik' prensibi, herkese eşit ve âdil uygulanmalı." Eyvallah. Ama darbeden tutuklularla ByLock'tan tutukluları aynı kefeye nasıl koyabiliriz Bylock yazışmalarının içeriğinde somut suçun ipuçları yoksa bunlar nasıl suç delili olur "Yargı mensupları arasındaki 'Biz ibadetticaret kısmının alt takımıyla uğraşıyoruz' söylemleri de dikkate alınarak, uygulamaların delil ve gerekçeleri, mevzuatın elverdiği ölçüde kamuoyu ile paylaşılmalı." "Alt takım"la uğraşan yargı mensuplarına sormak lâzım: Mecbur musun Hem yürütmenin hâkimlere gerekçe anlatmak zorunda olduğunun düşünüldüğü bir yargı sisteminden bahsediyorsanız