Altılı Masa ve ümit arayan seçmen

Altılı Masa'nın Perşembe günkü toplantısından sonra yayınlanan deklarasyonda millete ve bilhassa karamsarlık içindeki seçmene ümit aşılayacak cümleler ve dingin ve net ifadeler vardı.Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Gültekin Uysal, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener Hanımefendi ve Temel Karamollaoğlu'nun imzalarını bir "mutabakat belgesi"nin altında görmek, AKMHP'nin milleti getirdiği şerli günlerin düzeninden çıkan hayırların en büyüğü. "Altı benzemezlerin bir araya gelmesinden bir sonuç çıkmaz" diyerek moral bozmaya çalışan muhalefet muhaliflerinin hevesi yine kursağında kaldı. "Dövebilmemiz için açıklayın artık adayınızı" diyenlere ise "bir aday bile açıklayamıyorlar" lüzumsuzluğuna biraz daha devam etme hakkı tanındı. O meşhur ilk buharlı vapur hikâyesi gibi. "Bu vapur çalışmaz" dediler, çalıştı. "Bu vapur yürümez" dediler, yüzdü. "Bu vapur durdurulamaz" dediler, selametle durdu. Altılı Masa işte o vapur. Bir icat. Demokrasiye ve demokratik cumhuriyete doğru bir inkılab-ı siyasi. Seçmen davranışları açısından ilginç ve kritik bir dönemden geçiyoruz: Bilhassa 2013'ten sonra oluşturulan ve 15 Temmuz sonrasında KHK ve yargı hukuksuzluklarıyla zirveye çıkarılan korku ikliminin de etkisiyle, seçmen, AKP'ye oy vermeyeceğini yakın çevresine bile söylemekten çekiniyor. Bilhassa daha önce AKP'ye oy verdiği yakın çevresinde bilinen ve şimdilerde AKP'den vazgeçmiş olan seçmen için bu çok daha zor bir açıklama. Dolayısıyla anketler gerçeği göstermiyor. Ama muhalefet için bu da büyük bir risk. Zira gerçeği göstermeyen anketler aynı zamanda yönlendirici etkiye de sahip ve bu da yanıltıcı bir durum. AKMHP'nin "her şeye rağmen yüksek oy alıyor" gibi görünmesi, bilhassa muhalefetten ümit ışığı arayan okyanus karanlığındaki seçmen açısından çok gerekli olan doğru bilgi ve ümitleri kırıcı bir etki yapıyor. Ve çare yine Altılı Masa'da. Şimdi artık Altılı Masa'nın ortak meydan mitingleri ve benzeri kitlesel programlarla toplumu cesaretlendirmesi ve kılcallara kadar ulaşarak