Hüseyin Namık Orkun 120 yaşında

Yaşasaydı yarın 120 yaşına girmiş olacaktı. Maalesef Hüseyin Namık'ı çok erken kaybettik. 1902 doğumlu olduğuna göre hiç olmazsa benim neslim onu tanıyabilirdi. Nitekim 1900'lerin başında doğmuş olan Reşid Rahmeti Arat, Orhan Şaik Gökyay, Tahsin Banguoğlu ve Nihâl Atsız'ı tanıdık. Hüseyin Namık ise henüz 54 yaşında iken 1956 yılının Mart ayında vefat etmiştir. O, 54 yıllık bir ömre 30'dan fazla kitap ve yüzlerce makale sığdıran büyük bir Türkolog'dur. Hüseyin Namık sadece tarihçi, sadece dilci değildi; her iki alanda ciddi ve önemli eserler veren gerçek anlamda bir Türkolog idi. Onun 1946'da yayımlanmış dört ciltlik tarihini lise yıllarımda veya üniversitenin ilk yıllarında okumuş olmalıyım. Rıza Nur'un 1920'lerin ortalarında yayımlanmış olan büyük Türk tarihinden sonra Türk tarihini bir bütün olarak ele alan ilk çalışmaydı. Rıza Nur'un tarihi hem çok ayrıntılı idi hem de eski harflerle yayımlanmıştı. Orkun'un tarihi ise her Türk aydınının rahatça okuyabileceği bir hacimde ve dönemine göre yeni bilgilerle donanmış bir tarihti. Türk aydınlarının onun tarihine hâlâ ihtiyacı var. Keşke bütün eserleri yeniden ve toplu olarak yayımlansa. Orkun'un bir de 1935'te çıkmış küçücük bir kitabı var ki hâlâ benim kaynak kitaplarım arasındadır. Oğuzlara Dair adını taşıyan bu küçük boyutlu kitap kendi döneminde Oğuzlar hakkındaki en derli toplu kitaptı. Oğuzname'nin manzum Uzunköprü nüshası bu kitap sayesinde kaybolmaktan kurtulmuştur. Uzunköprü nüshasının tıpkıbasımını kitaba koyduğu gibi ilk okuma ve aktarmasını da Orkun yapmıştır. Yüzlerce çalışması arasında Hüseyin Namık'ın bizim için en önemli eseri Eski Türk Yazıtları'dır. Türk Dil Kurumu tarafından 1936, 1939, 1940, 1941 tarihlerinde dört cilt olarak basılan bu eser, Orhun anıtları yanında kendi dönemine kadar bilinen Yenisey yazıtlarını da ilk defa bir araya getiren bir çalışmadır. Metinler, Köktürk harfleriyle verildiği gibi, o tarihteki en son okumaları ve bugünkü Türkçeye aktarmaları da Hüseyin Namık tarafından yapılmıştır. Dördüncü ciltte yer alan sözlük ise Orhun anıtlarıyla Yenisey yazıtlarının ilk toplu sözlüğüdür. Gazi Üniversitesi'nin Türkoloji Bölümünde ders verirken konu Köktürk anıtlarına gelince Hüseyin Namık'ın Eski Türk Yazıtları'nı gösterir ve öğrencilerime şöyle derdim: "Soyadını, uzun yıllar çalıştığı bu konudan seçmiş bulunan Hüseyin Namık, biliyor musunuz ki yıllarca şu kubbeli binada ders vermiştir. Onu, Bahçelievler son durakta, 18. sokakta bulunan evinden çıkıp elinde çantasıyla Gazi Eğitim Enstitüsü'ne yürürken hayal ediyorum. Şimdi siz de aynı eğitim yuvasında aynı dersleri okuyorsunuz." Türk dilinin en iyi etimolojik sözlüğünü hazırlamış bulunan Sir Gerard Clauson'ın 1972'deki ünlü sözlüğünün anıtlar konusundaki en önemli kaynaklarından biri Orkun'un bu dört ciltlik yayındır. Giriş bölümünde kaynakları hakkında bilgi verirken Clauson, Orkun'un eseri için "en elverişli yayın"