Çıplak gerçek

Taksim'deki son tedhiş olayı sebebiyle gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada birçok yorumlar yapılıyor. Bir görüşe göre olay, 2015 seçimlerinden önceki terör olaylarına benziyor ve topluma korku salarak iktidar etrafında kenetlenmeyi sağlamak, iktidara seçimi kazandırmak için yapılıyor. Bunun tam tersi bir görüş de var: "Yoksa Taşeron örgüte dönüşen PKK, (bugünlerde) Türk dış politikasından rahatsız olanlar tarafından içte istikrarsızlık çıkarma amaçlı mı devreye sokuldu" 16.11.2022 tarihli Sözcü'de Soner Yalçın bu soruyu soruyor ve devam ediyor (Cümleleri düzeltmedim, koyultmaları açmadım): "Türkiye'yi ekonomi-politik içte güçsüzleştirerek, dış politika ile ilgilenemez hale getirmek istendiği sır değil! Türkiye'nin, Ukrayna - Rusya Savaşı'ndaki 'aktif tarafsızlığ', Erdoğan - Putin ilişkileri, Şanghay görüşmeleri, KKTC'den Azerbaycan'a destekler, Doğu Akdeniz'den Ege Denizi'ne manevralar, Orta Asya'da Türk Birliği kurma çalışmaları başta ABD olmak üzere Batı'yı rahatsız ediyor" Birbirine tamamen zıt iki görüş. "Komplo teorisi" terimini kullanmıyorum, "görüş" diyorum. Hangisi doğru İki görüşü ileri sürenler de kendi görüşlerinin doğruluğuna inanıyor ve kamuoyunu da inandırmaya çalışıyor. Sadece bu olayda değil birçok olayda birbirine zıt görüşler ortaya konuyor ve o görüşlere inanmayanlara da "saf" gözüyle bakılıyor. Peki hangi görüşe inanırsak "saf" olmayacağız İşte bu sebeple ben "çıplak gerçek"e bakmayı tercih ediyorum. Çıplak gerçek şudur: 1.İstiklal Caddesi'nde teröristler bomba patlatmış, altı insanımızı şehit etmiş, birçok insanımızı da yaralamıştır. 2. Olay sırasında Türkiye'nin yönetiminde AKP vardır; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır; iktidar MHP tarafından desteklenmektedir. 3. İktidar sözcülerine göre teröristler Suriye'den gelmişlerdir ve PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG tarafından görevlendirilmişlerdir.