Cenderenin iki tarafı

Bazı seçmenler, özellikle ülkücü gelenekten gelen ve milliyetçi hassasiyeti olan seçmenler kendilerini bir cendereye sıkışmış hissediyorlar. Cenderenin iki tarafına da bakmakta fayda var.Bir tarafta Fethullah Gülen'le iş birliği hâlinde, Ergenekon, Balyoz vb. davalarla Türk ordusunu zaafa uğratma operasyonu; Habur, Oslo, Öcalan mektupları ile PKK'ya verilen tavizler var. Gerek Ergenekon, Balyoz davaları, gerek açılım politikaları sonunda yüzlerce hatta binlerce şehit var.Diğer tarafta Fethullahçı olan bazı kişilerin aday yapılmaları, HDP ve Kandil'in destek açıklamaları, ittifaktaki bazı isimlerin HDP paralelindeki beyanları var.İki tarafı karşılaştıralım.Birinci tarafta somut eylemler var: Yargılamalar, hapisler, kararan hayatlar, terörist liderleriyle görüşmeler, anlaşmalar ve nihayet yüzlerce ölüm. Bunlar hepimizin gözleri önünde oldu.Diğer tarafta eylem yok. Bunu açalım. Yargılama yok, hapis yok, Habur'a benzer çadır mahkemeleri yok, Oslo'ya benzer terörist liderleriyle görüşmeler yok. Diyarbakır meydanında Öcalan mektubu okutma yok. YPG'ye yardım için topraklarımızdan peşmerge ağırlayıp geçirme yok. Peki, eylem denebilecek ne var Bazı FETÖ'cülerin ve HDP'ye benzer düşüncede olanların aday yapılması var. HDP ile Meclis'te görüşme var. Bunları eylem sayabiliriz. Bir de bazı söylemler var, HDP paralelinde bazı söylemler.Evet bu farkı tespit ettik. Eksiklerim varsa okuyucular tamamlasın. Ama bence arada, karşılaştırılması mümkün olmayacak derecede açık fark var. Birinde yüzlerce ölüme sebep olan fiilî politikalar, diğerinde "Acaba onlar da böyle politikalar uygular mı" endişesi.Cenderenin iki tarafı arasında, özellikle HDP ile HÜDA PAR arasında sıkışmışlık diye ifade edilen durum konusunda bir fark daha var.Bir taraf HÜDA PAR adaylarını kendi listesine koymuş. Diğer taraf HDP adaylarını listesine koymuş değil. Zaten HDP ayrı bir ittifakla seçime giriyor. Başka