Meleklerin yıkadığı zât...

Hazret-i Hanzala (radıyallahü anh), Medîneli bir sahâbî olup, lâkabı,(Gasîl-ül melâike) idi. Uhud'dan önce nikâhlandı. Bir gün önce de düğünü oldu. Ve o gece gerdeğe girdi. Ama heyecan içindeydi. Yarınki savaşı düşünüyor ve; "Ya yetişemezsem!" diyordu. Bu korkuyla kırpmadı gözünü. Bir müddet sonra fırladı yataktan. Kılıcını kapıp koşturdu Uhud'a. Gusletmeyi unuttu telâşeden. Cenk yerine vardığında, Resûlullah safları düzeltiyordu. Süratle koşup girdi son safa. Ooh, cenge yetişmişti. Şimdi bir şeyi düşünüyordu: Şehit olmayı!.. Nihâyet harp bitmiş, müşrik ordusu bozulmuş, küffâr sağa sola kaçıyordu artık! Ama Hazret-i Hanzala mahzundu. Çünkü şehit olamamıştı. İşte tam o esnada, sırtına soğuk bir çeliğin girdiğini