"Hanım, bu bardaklar da ne.."

Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin çok sevdiklerinden Şâkir Efendi şöyle anlatıyor: Efendi ile sabah namazını kıldık. Beni imâm yapmışlardı. Zevcem de çay yapmış bize. Ve bardakları hazırlamış. Namaz bitince sofaya geçtik. Tepside bir sürü bardak vardı. Koşup sordum hanıma: "Hanım, ne bu bardaklar" "Ne olmuş ki" "Biz iki kişiyiz, sen bir sürü bardak koymuşsun tepsiye." "Nasıl iki kişisiniz" "Basbayağı, Efendiyle ben." "Ama siz namaz kılarken baktım. Onlarca cemaat vardı arkanızda" İkimiz de bir şey anlamamıştık!.. Efendi hazretleri, Bayezid Câmii'nde vaaz ediyordu bir gün. Hac mevsimiydi. Bir ara cemaate; "Şu anda yüz binlerce Müslüman kutsal topraklarda.