"Evet, tıpkı söylediğin gibidir!"

Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin yıllarca özel hizmetini yapmakla şereflenen Şâkir Efendi şöyle anlatıyor: Efendi Baba ile, büyük velî Abdülfettâh-i Akrî hazretlerinin kabrini ziyârete gittik. Ayakkabılarını çıkardı. Kabristana çorapla girdi. Sonra bana dönüp; "Gözlerini yum ve ne gördüğünü bana söyle" buyurdu. Gözlerimi yumdum. O anda uzun boylu, heybetli, esmer ve çok nûrânî bir zât belirdi karşımda. Gördüğümü arz ettim. Efendi hazretleri; "Evet, tıpkı söylediğin gibidir. O, İstanbul'daki en büyük üç evliyâdan biridir" buyurdu. Efendi hazretlerinin yeğeni Fâruk Işık Bey de şöyle anlatıyor: Bir gün balkondan taş zemîne düşmüştü bizim Nevzât. Koma hâlinde hastâneye