"Çimen, hiç gül olabilir mi"

Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin sevdiklerinden Tâhir Efendi anlatıyor: Bir gün Efendi'ye gittim. Yolda kendi kendime; "Biz ne kadar uğraşsak da tasavvufta yükselemeyiz. Efendi'ye ricâ edeyim. Bize bir teveccüh etsin de yüksek derecelere yükseltsin" dedim. Bu düşünceyle vardım huzûra. Manolya ağacı vardı bahçede. Çimenler büyümüştü. Güller de açmıştı. Efendi, manolyayı gösterip sordu: "Tahir, şu ne ağacıdır" "Manolyadır efendim." "Bu nedir" "Gül efendim." "Peki, şunlar nedir" "Çimendir efendim." "Tâhir, bunların toprağı, suyu ve havası aynı da, boyları neden farklı acabâ, hiç düşündün mü" Ben sükût ettim. O sordu yine: