"Arayın, bulursanız, alın götürün!"

Fikirli Sinan Efendi, hâlis Allah adamıydı. Onu vesile ederek duâ edenler, kavuşurdu muratlarına. İşte size bir vâkıa: Sevenlerinden biri, iftirâya uğradı bir gün. Yakalanıp hapsedilecekti ki gidip sığındı bir dostunun evine. Memurlar peşindeydi. Onu tâkip edip o eve girdiğini görünce, gelip çaldılar kapıyı. Garip çaresizdi. Açtı ellerini köşeciğinde. "Yâ Rabbî, o zâtın hürmetine beni gizle!" diye yalvardı. Adamlar hışımla girdiler içeri. Ancak fena hâlde şaşırdılar! Zîra yoktu içeride o kişi. Hâlbuki bir odadan ibâretti ev. Sordular ev sâhibine: "Bu eve kimse girmedi mi" "Hayır girmedi." "Nasıl olur, gözümüzle gördük." Adam sordu: "Siz kimi arıyorsunuz" "Filân