Namazın hayatı şekillendirmesini engelleyenler

Namazın hayatı şekillendirmesini engelleyenler

ABDULLAH YILDIZ

"Üç Aylarda Kısa Sureler" dersimizde Alak suresindeyiz. Mealen:

"Rahmân Rahîm Allah adıyla. 1-Yaratan Rabbinin adıyla oku! 2-O, insanı alaktan (zigottan) yarattı. 3-Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir; 4-Kalemle (yazmayı) öğretendir. 5-İnsana bilmedikleri şeyi öğretmiştir. 6-Gerçek şu ki, insan azar. 7-Kendini yeterli gördüğü için. 8-Oysa dönüş Rabbinedir. 9-Gördün mü şu engelleyeni, 10-Namaz kılarken bir kulu (Resul'ü) 11-Gördün mü, ya o (Resul) doğru yolda ise, 12-Yahut takvayı emrediyorsa 13-Gördün mü (ey Resul'üm), ya bu adam inkâr ediyor ve yüz çeviriyorsa! 14-Allah'ın her şeyi gördüğünü bilmez mi 15-Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu perçeminden yakalarız! 16-O yalancı, günahkâr perçeminden, 17-O, hemen gidip kurultayını çağırsın. 18-Biz de zebânîleri çağıracağız. 19-Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve yaklaş!"

Resûlullah Hiramağarasında iken, Ramazan ayının 27. gecesi Cebrâil aleyhisselam ona 1-5. âyetleri getirdi. Bu ilk vahiy, Efendimize ve onun şahsında bütün Müslümanlara okumayı, anlamayıbellemeyi, anlatmayı emrederken, onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye teşvik etti.

"Oku" emri, başta vahiy ve kozmik evrendeki ayetler olmak üzere, okunup incelenerek bilinmesi ve tanınması gereken her şeyin hakikatini kavramayı içerir. Yaratanı tanımak ise, dinin temel gayesidir. "Yaratan rabbinin adıyla oku!" buyurularak okuma eylemine veya herhangi bir işe, başka varlıkların değil, yaratan rabbin adıyla başlaması emredildi. Âyete "Yaratan rabbinin adına oku!" manası da verilir ki, okumanın (veya herhangi bir faaliyetin) Allah'ın adıyla, Allah için, Allah adına yapılması emredilmiş olur.

2. âyetteki "alak" ile aşılanmış yumurtanın ana rahminin iç cidarına asılı vaziyetinin (zigot) kastedildiği anlaşılır. İnsanın kâmil bir varlık haline gelmesi için önce yaratanı, sonra yaratılanı tanıması gerekir.

3. âyet: Allah'ın keremi sonsuzdur; O, insanı "alak"tan yaratıp mükemmel bir varlık haline getiren ve peygamberlik makamına kadar erdiren kudretiyle, dilediği kullarına kalemle yazıp-okumayı öğrettiği gibi böyle bir araç olmadan da (okuma-yazma bilmeyene) bilgi öğretmeye kadirdir.

4-5. âyetlerde kalemin önemi vurgulanmıştır; çünkü"kalem" kelimesiyle anılan yazma araçlarında sayılamayacak kadar çok ve büyük faydalar vardır. Kalem vasıtasıyla ilimler ve hikmetler kaydedilmiş, haberler, bilgiler zaptedilmiş ve başkalarına da aktarılmıştır; Allah'dan gelen vahiy de bu araçla yazılmıştır.

Müfessirlerin çoğu 6-7. âyette eleştirilen"insan"ile İslâm'ın en azılı düşmanlarından olan Ebû Cehil'in kastedildiğini belirtirler. Rivayete göre Ebû Cehil, "Lât ve Uzzâ'ya yemin olsun, Muhammed'i namaz kılarken görürsem mutlaka ensesine binip yüzünü toprağa sürteceğim!" diyerek onun namaz kılmasını engellemeye karar vermişti.Efendimizinamaz kılarken görüp yeminini yerine getirmek istemiş ama garip hareketler yaparak geri dönmüş, niçin böyle yaptığı sorulunca da Resulüllah ile kendi arasına ateşten bir hendek ve korkunç varlıkların girdiğini söylemişti.