Kudüs İçin Namaz Seferberliği

Kudüs İçin Namaz Seferberliği

ABDULLAH YILDIZ

"Üç Aylar"ın ilki, "Haram Aylar"ın biri ve "şehrullah" (Allah'ın ayı) olan Receb-i Şerifinizi tebrik eder; geçen hafta söz verdiğim Selahaddin Eyyûbî'nin "Namaz Seferberliği"ni özetle anlatmak isterim:

Kudüs'ün haçlı işgalinden kurtarılışının birkaç yıl öncesiydi Selahaddinin mücahidler ordusu hazırdı. İslâm Birliği büyük ölçüde sağlanmıştı. Ümmet, Kudüs'ün tekrar özgürlüğüne kavuşması için sabırsızlanıyordu. "Niçin Haçlı Krallığına saldırıp öldürücü darbeyi indirmiyoruz" soruları soruluyordu

Selahaddin ise, zaferinfethin sadece maddi hazırlıklarla değil, -Nasr suresinde vurgulandığı üzere- ancak "Allah'ın yardımı" ile kazanılabileceğinin bilincinde idi Bir Kur'ân hâfızı olarak, şu müjdenin de farkındaydı: "Allah'tan bir yardım ve yakın bir fetih! Haydi müminleri müjdele!" (Saff13)

Lakin Selahaddin, Kudüs'ü işgalden kurtaracak ümmetin manevi donanımının yeterli olup olmadığından emin değildi Şam Emevî Camii'nde kıldırdığı Cuma namazında Kudüs hakkında heyecanlı bir hutbe okumuştu Hutbeden çok etkilenen bir grup genç ayağa kalkıp, Kudüs'e yürümek için Sultan'dan izin istediler. Gençlere bir cevap vermeyen Selahaddin sabah namazını da Emevî Camii'nde kıldı; fakat dün Kudüs'e yürümek isteyenleri namazda göremedi Sonra tebdil-i kıyafetle yaptığı araştırmalarda camilerin çoğunun sabah namazlarında neredeyse boş olduğunu tespit ettiArdından ulemâ ve umerânın ileri gelenlerini toplayarak, karşılaştığı yaman çelişkiye dikkat çekti: Yüce Rabbimiz, "Ey iman edenler! Sabırla ve namazla Allah'tan yardımdileyen!.." (Bakara45,153) buyurmakta iken, camilerimiz sabah vakti bomboş idi Bu durumda hangi yüzle Allah'tan yardım istenilebilirdi!..

Ve Selahaddin kesin talimatını verdi: 'Haydi hocalarım! Haydi beylerim, atabeylerim! Bu ümmete namazın önemini ve olmazsa olmazlığını anlatınız! Bu millete, cemaatle namaz kılmanın, özellikle sabah namazını camide kılmanın önemini anlatınız Camilerimiz sabah namazlarında da Cuma namazı gibi kalabalık oluncaya kadar durmayınız! İşte o zaman Haçlılara karşı büyük cihadı başlatabiliriz.'

Selahaddin'in emriyle başlatılan "namazla diriliş" seferberliğinin sekiz yıla yakın sürdüğü rivayet edilir Hiç kuşku yokki, namazla dirilmeyen bir ümmetin yeniden tarihin öznesi olması mümkün değildi. Ve Allah'ın yardımı, tıpkı Mekke'nin Fethi'nde olduğu gibi, elbette namazlarını ve özellikle de sabah namazlarını ihmal etmeyip cemaatle ikame eden bir müminler topluluğuna nasip olacaktı

Yıllar sonra camilerin sabah namazlarında da Cuma namazları gibi dopdolu hale geldiğini gören Selahaddin, artık Allah'ın yardımı ile Haçlılara son darbeyi indirme vaktinin geldiğine inandı. Meydan savaşı için bütün maddi hazırlıklar hızla tamamlandı. İslâm ordusu, sayıca iki kat fazla olan Haçlı ordusunu Hıttin'de çembere alarak kaçış yollarını kapattı (1187). Sabah vakti ölüm-kalım savaşı başlayacaktı

Selahaddin böylesine zorlu bir ortamda,