Kozanlı Hasan Hoca

Kozanlı Hasan Hoca

Abdullah Yıldız

Adana Kozan'da Cumhuriyet sonrası İslâmî yaşayışın temellerini atabilmek için dur-durak bilmeden çalışan din gönüllüsü Hasan Avcı hocamızın bir ömür süren (1927-1984) ilim-irşat mücadelesini anlatan biyografik eser, "Din Hizmetine Adanan Bir Ömür Kozanlı Hasan Hoca" ismiyle yayınlandı. Kitabı kaleme alan kızı, İstanbul'un ilk kadın müftü yardımcısı ve "Din ve Hayat" dergisinin eski yazı işleri müdürü ve yayın koordinatörü Kadriye Avcı Erdemli'yi bu çok değerli çalışmasından dolayı tebrik ediyorum.

Kadriye hoca hanımefendinin ifadesiyle, imam hatip okulu açma, açtırma ve idame ettirme konularında İstanbul'da Mahmut Celalettin Ökten, Konya'da Hacı Veyiszade Mustafa Efendi kim ise, Kozan'da da Hasan Avcı Hoca odur. Hocamız, Kozan ve çevresinde toplumu etkileyen bir âlimdi. Bölgede medrese eğitiminden İmam Hatip okullarına geçiş sürecini hem çalışmaları ve gayretiyle hem de uygulamalarıyla bizzat inşa edip, ülkemizde dindar nesillerin yetişmesi çabalarına Çukurova'da önayak olanların başında geliyordu. Bu uğurda son nefesine kadar çalışan Hasan Hoca, hem Kozan Erkek İmam Hatip Lisesi'nin hem de Kız İmam Hatip Lisesi'nin açılmasına ve inşaatına öncülük etmiş, yeri geldiğinde de işçiliğini yapmıştır. İlim ve irfanı ile gönüllere taht kuran hocamız, Kozan'ın manevi önderlerindendir.

Hocamızın örnek alınası ilim-ibadet aşkı hakkında kızı Kadriye Hoca Hanım şunları anlatıyor: "Her namazda ama en çok da teheccütte dakikalarca secdede kalırdı. Bu secdelerinin alnındaki izi açıkça görülürdü. Babamı namaz kılarken gördüğümde hayran hayran izlerdim. Çünkü ömrüm boyunca bu kadar güzel, bu kadar aşkla namaz kılan bir insan daha görmedim. Bu halleri bana "Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükû ederken, secde yaparken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır" (Fetih, 4829) ayet-i kerimesini hatırlatırdı. Babam hastalandı. Onu son zamanlarında evimizin yanındaki camiye koluna girerek götürdüler. Daha sonra gidemez oldu camiye de secdeye de. İma ile namazlarını kılmaya devam etti. Vefatında, secde izi, Rabbine bağlılığının nişanesi olarak alnındaydı"

Kozan'da "Şıh Efendi" ismiyle maruf, Şeyh Seyyid Muhammed Emin Efendi'nin oğlu Vaiz Abdullah Tatlı Hoca Efendi'den ders okurlarmış. İlim yolunda her hafta kilometrelerce at üstünde yol kat ederlermiş. Dersleri eski usul Arapça sarf-nahiv, tefsir, hadis, fıkıh, usul-ü fıkıh ve akait gibi temel dersler Genelde Hanefi mezhebine mensup âlimlerin eserlerini tercih eden Hasan Hocamızın, o tarihte belki de örneği olmayan bir metotla hoca hanımlar yetiştirmesi ve evini okul olarak kullanması çok önemli idi