İnsan ve Hüsran
İnsan ve Hüsran
Abdullah Yıldız
Ramazan Bayramımız hayırlara vesile olsun. Dersimiz "Asr Suresi". Sure, "asr"a yemin ile başladığı için bu adı almıştır. Mekke'de nazil olmuştur; Medine'de indiği de söylenmiştir. Meali şöyledir:
"Rahmân Rahîm Allah'ın adıyla. 1- Asra andolsun ki 2- İnsan kesin ziyan içindedir. 3- Ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır."
"Asr" kelimesi 'çağ, ikindi vakti ve meyvenin suyunu çıkarmak' gibi manalara gelirse de terim olarak, 'ölçülebilir, birbirini izleyen devrelerden oluşan "zaman"ı gösterir. Bu nedenle "asr"; zamanın akıp gidişini, yeniden, bir daha yakalanamayacak olan zaman kavramını içerir. Dilimizde "asr", 'mutlak zaman', özellikle 'içinde bulunulan zaman' ve 'karn' (seksen veya yüz senelik bir zaman) manalarında yaygın olmuştur.
Burada tefsirciler başlıca; 'ikindi namazı', 'ikindi vakti', 'dehr' ve 'zaman', özellikle 'Resulullah'ın (s.a.) zamanı' yani 'âhir zaman' manaları üzerinde yürümüşlerdir. "Dehr", âlemin varlığının başlangıcından sona ermesine kadar olan müddet yani 'zaman-ı kül' (tüm zaman), 'sınırsız zaman', 'mutlak zaman'dır. "İkindi vakti" ise, gündüzün sonu olması bakımından, dünyada bir gün değerinde demek olan insan ömrünün de son demlerini andırdığı ve ikindi vakti geçip de bir şey kazanamadan evine dönecek olanların hali de pek acıklı, hüsranlı olduğu için, önceki surede "tekâsür" (çokluk) ile övünmenin aldatıcılığı açıklandıktan sonra bu surede insanların zarar-ziyanı anlatılırken ikindi vaktine yemin edilerek dikkat çekilmesi çok önemlidir.
Özetle, Allah Teâlâ tükenen zamana yemin ederek önemine dikkat çekmiş; onu iyi değerlendirmeyen insanın sonunun "hüsrân" (ziyan, âhiret azabı) olacağını hatırlatmıştır. Ömrünü boşa geçiren ziyandadır.
Tefsir alimi Fahreddin Râzî pazarda buz satanbirinin şöyle bağırdığını işitir: 'Sermayesi eriyen bu şahsa merhamet edin!' Bunun üzerine, 'İşte bu söz Asr sûresinin anlamıdır;insana verilen ömür de güneşin altındaki birbuzgibi eriyor, eğer bu ömrü ziyan ederse sonu hüsran olur.' der.
Evet, "Asra (ahir zamana) yemin olsun ki, kuşkusuz insan (her insan, bütün beşer türü her asırda ve her zamanda ve özellikle son asırda bulunan insanlar) mutlak bir zarar içindedir."
"Hüsr-hüsrân", kazanacak yerde zarar etmek, sermayeyi kaybetmek, nihayet iflas ile hasret ve ümitsizlik içine düşmektir. Bu ziyandanhüsrandan şu dört özelliğe sahip olanlar kurtulacaklardır: a) Samimi bir iman; b) Bu iman ile dünya ve âhiret için sâlih ameller (işler) yapmak, yani dinin emrettiklerini yerine getirmek, yasakladıklarından kaçınmak; c) Hakkı tavsiye etmek; d) Sabrı tavsiye etmek.