Bir Zorluk İki Kolaylığı Yenemez!

Bir Zorluk İki Kolaylığı Yenemez!

Abdullah Yıldız

Dersimiz İnşirah suresi (mealen):

"Rahmân Rahîm Allah'ın adıyla. 1- Senin göğsünü açıp genişletmedik mi 2- Ve üzerinden yükü kaldırmadık mı, 3- O belini büken yükü 4- Ve şanını yüceltmedik mi 5- Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. 6- Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır. 7- O halde, boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul, 8- Ve yalnız Rabbine yönel."

1. ayet: "Senin göğsünü açmadık mı" Râğıb el-Isfahânî, el-Müfredât'ında, "şerh-i sadr"ı, 'kalbin ilâhî bir nur ile Allah tarafından bir huzur ve sükûnet, bir rahatlık ile genişletilmesi' olarak açıklar. Şihab yazarı: 'şerhin aslı, eti ve benzeri şeyleri açıp genişletmektir; giderek kalp için kullanılır olmuştur' der. Yani kalbine ferahlık, nefsine kuvvet, nefesine genişlik vermedik mi Şaşkınlıktan doğru yolu bulmaya, gamdan sevince, darlıktan genişliğe erdirmedik mi Resulullah'ın göğsününkalbinin açılıp genişletilmesi, Zümer, 22. âyet çerçevesinde, onun beşerî idrak kapasitesinin vahiy ile arttırılıp azami seviyeye çıkarılması, yani ona indirilen vahyi anlaması, koruması ve peygamberlik görevini yerine getirebilmesi için kendisine verilmiş olan zihin açıklığı, maneviyat yüksekliği gibi manalarla da açıklanmıştır. Bazı müfessirler ise, Duhâ sûresinin devamı mahiyetinde olan bu ayetlerde, bir süre ara verilmiş olan vahyin yeniden başlamasıyla Peygamberimizin maneviyatının güçlendirildiğine değinildiği kanaatindedir.

2-3. âyetlerdeki Resulullah'ın (s.a) "belini büken yükün kaldırılması": a) Cahiliye toplumunun inanç ve ahlâk yönünden içine düştüğü durumdan duyduğu ıstırabın, Allah katından vahiy indirilip kalbine ümit ve ferahlık verilerek hafifletilmesi; b) Tevhid inancını ve insan ilişkilerinde adalet, dürüstlük, merhamet, iyilik gibi erdemleri hâkim kılma mücadelesinde birçok ilâhî yardıma kavuşturulması olarak açıklanmıştır.

4. ayetteki Peygamberimizin "şanının yüceltilmesi"ne örnek olarak; O'nun adının önceki kitaplarda zikredilmesi ve geleceğinin müjdelenmesi, kelime-i şehadette onun isminin Allah'ın ismiyle birlikte yer alması, gökyüzünde meleklerin, yeryüzünde müminlerin onu hürmetle anmaları, Kur'an'da ona itaatin Allah'a itaatle beraber emredilmesi (Nisâ,80), "âlemlere rahmet" olarak gönderilmesi (Enbiyâ,107) ve "makam-ı mahmûd (övülmüş makam)"a ulaşacak olması (İsrâ, 79) verilebilir. Ayet, ileride Efendimizin isminin ve tebliğ ettiği dinin bütün dünyada tanınıp yayılacağını bildiren bir müjde olarak da anlaşılmıştır. Onun müstesna niteliklerini, Allah katındaki konumunu ve değerini açıklayan diğer ayetler de vardır.

Resulullah ve ashabı Mekke'de müşriklerin giderek artan baskı ve işkencelerinden acı çekiyorlardı. Rabbimiz elçisini ve müminleri teselli edip gönüllerini rahatlatmak için 5-6. ayetleri indirerek, sıkıntılardan sonra ferahlığın ve başarının geleceğini müjdeledi. Rivayete göre, Peygamberimiz bu ayetlerde