Abdülbaki Çimiç

Yeni Asya

Medreset'üz-Zehrâ ismi nasıl verildi

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-191"Medrese nam me'lûf ve me'nus ve cazibedar ve şevkengiz itibarı olduğu hâlde, büyük bir hakikati tazammun ettiğinden, rağabatı uyandıran o mübarek medrese ismiyle tesmiye."1 Görüldüğü üzere projeye bizzat "medrese" ismini koyan Bediüzzaman Hazretleri'dir. Bu ismin verilmesinin sebeplerini de özelikle Şark'ta

Medresetü'z- Zehra projesinin planlaması

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (190)Medresetü'z-Zehra Projesi, Bediüzzaman'ın uzun süre üzerinde tefekkür ettiği ve alt yapısı için Van Valiliği yapmış olan Tahir ve Tahsin Paşalara da meseleyi anlattığı, uğrunda uzun tetkikat ve çalışmalar ile emek verdiği çok önemli bir tasavvur ve bir projesi olarak biliniyor. Bu proje mekteb-medrese, fünû

Medreset'üz-Zehrâ Projesi ve Câmiü'l-Ezher

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-189Bediüzzaman, bir İslâm Dâr'ül-Fünûnu fikrini tasavvur ettiğinde, bunun Mısır'daki Câmiü'l Ezher'den "daha büyük bir Dar'ül-Fünûn" olmasını tasavvur etmişti. Medreset'üz-Zehrâ ismi ile sistemleştirdiği projesinin "Câmiü'l-Ezher'in kız kardeşi"1 olması gerektiği şeklinde ifade ediyordu. Ayrıca Doğu Anadolu'da k

Bediüzzaman'ın Medresetü'z-Zehrâ tasavvuru

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (188)Medresetü'z-Zehra, Bediüzzaman tarafından Doğu'da Din ve Fen ilimlerinin birlikte okutulmasını planladığı Üniversite düzeyindeki gaye-i hayâlidir. Bediüzzaman, Van'da kaldığı zamanlarda "O zamanda en büyük gaye ve düşüncesi, Mısır'daki Câmiü'l-Ezher'e mukabil Bitlis ve Van'da "Medresetü'z-Zehrâ" isminde bir

Medresetü'z-Zehrâ'nın temel atılışı

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-187Bediüzzaman'ın 1912'nin sonbahar aylarında İstanbu l'dan Van'a dönüşünü ta'kib ederek, hayat seyrini temaşa edelim: Evet, Bediüzzaman'ın bu defaki Van'a dönüşüyle ilgili olarak kardeşi Molla Abdülmecid Efendi hatıra defterinde: "Büyük bir merasimle Van gölü kenarında Artemit bölgesinde Medresetü'z-Zehra'nın t

Bediüzzaman ikinci kez Van'a dönüyor

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (186)Bediüzzaman, ilk İstanbul'a gelişinin ardından 1910 yılı Mart aylarında çıktığı Van'a dönüş yolculuğundan sonra, Şark vilayetlerini gezerek Şam'a ulaşır ve tekrar ikinci İstanbul seyahati sonrasında 1912 yılının "Sonbahara doğru Dersaâdet'ten Van'a döner."1 Horhor Medresesi'nde tedrîsâta yeniden başlar. Ark

Bediüzzaman'ın tekrar Van'a dönüş hazırlığı

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-185İlk defa, 1898 yılında Van'a teşrif eden Bediüzzaman, o zamanlar yirmi yaşları civarındaydı. Bitlis'ten Van'a gelen Bediüzzaman ilk yıllar, Van valisi Tahir Paşa Konağı'nda kalarak, Van'ın Kal'asının güneyine düşen Horhor Medresesi'nde, ilim ve iman dersleri vererek talebe okutmaya başlar. Bu arada yaz mevsim

Risale-i Nur'da 1910-1912 yıllarına bakan işaretler

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (184)Bedîüzzamân Hazretleri, 13281912 yılında meydana gelen müsbet ve menfî hâdiseler hakkında, daha sonra te'lif ettiği eserlerden Kur'ânî işâretleri zikretmiştir. Bunlardan biri, "Biz kendi milletine en iyi şekilde açıklasın diye vahiylerimizi gönderdiğimiz her peygambere kendi diliyle inzal eyledik."1 cümlesi

Bediüzzaman Japonya'ya Risale-i Nur gönderiyor

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-183Japon başkumandanı ile Bediüzzaman Hazretleri'nin ahbablığı hakkında, 1951 senesinde asker olarak Kore'ye yollanan Bediüzzaman'ın talebesi ve hizmetkârı Bayram Yüksel Ağabey şöyle anlatır: "Kore'ye gitmek üzere ve gideceğim zaman, gelip Üstâdım Bediüzzaman Said-i Nursi ile vedalaştım. Bana bir Cevşen verdi. "

Japon İmparatoru Meiji İstanbul'dan bilgi istiyor

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler (182)Japon İmparatoru Meiji, 1889 yılında İstanbula özel elçiler ve bu elçilerle birlikte; Sultan Abdülhamid'e hediyeler, bir de özel bir mektup göndermişti. Özel mektupta ise Japon İmparatoru, Abdülhamid Handan, 'İslâm Dîni, İslâm târîhi, İslâmın içeriği, ilim ve teknolojik gelişmeler, vakıflar, hayır kurumları