Bediüzzaman, Pasinler ve Hasankale Cephesi'nde

Bediüzzaman'ın Hayatı'ndan Tesbitler-213Bediüzzaman Hazretleri Birinci Harb-i Umûmî'ye dahil olduktan sonra Pasinler ve Hasankale cephesinde harbe devam eder. Bu cephede çok büyük tehlikeler de atlatır. Düşmanın top ve güllesi yağmur gibi geldiği bir anda bile sipere girmek istemez. Bediüzzaman Pasinler Cephesi'nde yaşadıklarını şöyle ifade eder: "Eski Harb-i umûmîde Pasinler Cephesinde şehid merhum Molla Habib'le beraber Rusya'ya hücum niyetiyle gidiyorduk. Onların topçuları bir iki dakika fasılayla bize üç top güllesi atıyordu. Üç gülle tam başımızın iki metre üstünden geçip, arkada dere içine saklanan askerimiz görünmedikleri halde geri kaçtılar. Tecrübe için dedim: "Molla Habib, ne dersin, ben bu gâvurun güllesine gizlenmeyeceğim." O da dedi: "Ben de senin arkandan çekilmeyeceğim." İkinci top güllesi pek yakınımızda düştü. Hıfz-ı İlâhî bizi muhafaza ettiğine kanaatle Molla Habib'e dedim: "Haydi ileri! Gâvurun top güllesi bizi öldüremez. Geri çekilmeye tenezzül etmeyeceğiz" dedim."1 Pasinler cephesinden hatıralar Bu cephede bulunmuş olan Ahlatlı İsmail Hakkı Arslan, Bediüzzaman'ın cephedeki durumu hakkında şunları ifade eder: "Molla Said-i Meşhur, siperleri dolaşıyordu. Bir ara atının üzerinde dere boyunu geziyordu. Bu esnada siperlerden çıkanlar oluyordu ve bunlar vurularak şehit oluyorlardı. Ben hem Molla Said'i görmek, hem de ellerini öpmek istiyordum. Fakat içimde vurulmak endişesi vardı. Ben çok öncelerden beri Molla Said'i ve Bediüzzaman unvanını duymuştum. Fakat bu büyük zâtı ilk defa Pasinler'in bu kanlı cephesinde görüyordum. Bir ara baktım, bu büyük kumandan benim hizama gelmişti. Kalkıp görmek istiyordum, ama vurulmak endişesiyle korkuyordum. Ona bir şey olmuyordu. O dehşetli anlarda kendi kendimle konuşmaya başlamıştım. Kendime dedim: "Vallahi vurulsam da ben bu zâtı ziyaret edeceğim. Aniden ayağa kalktım, ama mermiler vızır vızır yanımdan geçiyordu. Bu sırada Molla Said-i Meşhur'un şöyle hitap ettiğini işitmiştim; "Allah için cihad ediniz. Allah bizim muinimizdir."2 Bediüzzaman, Pasinler Cephesi'nin zorlu ve meşakkatli günlerini hatıralarına almak isteyen yeğeni Abdurrahman Nursi'ye bunları yazmamasını ister. Abdurrahman Nursi, bu konu hakkında şöyle demektedir: "Harb-i Umûmî'de mecbûriyetle bütün talebesiyle harbe iştirâk etti ve Parsin Cebhesi'nde