Yaşar Değirmenci

Yeni Akit

Hayat tarzımızda uymamız gereken ölçü ne

Başlıktaki soruya cevapla başlayalım. Nefs muhasebesi yapmamıza vesile olacak ölçüyü koyarak başlayalım. Resulüllah Efendimiz buyurdular: "Allah'ım! Dünya fitnesinden sana sığınırım" (Buhâri) Kişinin kendisine, ailesine, yaşadığı topluma ve milletine karşı sorumluluğu vardır. Toplumun, her türlü anarşi, fitne, fesat ve kargaşadan uzak kalması için

Kendimize gelelim, özümüze dönelim

Nefs; terbiye etmek mücadeleyi bırakmamak için var. İnsan nefsiyle mücadele ederek tekâmül eder. Fıtrat buna göredir. Peki, ne yapıyor insan Hayvanların behîmi yaradılışında olmayan bir sürü şeyi yapıyor. Kavga, gürültü, suçlama, hakaret, iftira, suizan, yalan kötüleme, vs. Peki hatayı kabullenme var mı, 'özür' var mı, 'özeleştiri' var mı Özeleştir

Bir türlü bu milleti anlayamadınız, bu milletten olamadınız!

Basında kaşarlanmış İslâm karşıtları (irtica ve laiklik) kelimelerini kutsal hale getirerek hep bu milletin değerlerine vurdular. Bunların hepsi 'özürlüengelli' grubuna girer. Özürlüengelli; gözleri görmeyen, kulakları duymayan, akli ve hissi melekelerini kaybetmişler olarak bilinir. Asıl özürlü; hak ve hakikati, doğruyu, güzeli, kendi değerlerini,

Din Binası Bilinmeden Olmaz

Sahabenin âlimlerinden "Tercümanu'l Kur'an" İbn Abbas'a göre Kur'an-ı Kerim'de dört kısım ayet vardır: itikad, ibadet, ahlak, muamelat. Aslında bu dörtlü tasnif din binasının katlarını ifade eder. Bu dört unsurdan birincisi itikattır. İtikat zemini olmadan din binası çöker. İman esastır. Ahlak, amel ve hukuk iman kaidesi üzerine bina edilince ruh v

Dinimiz hayat tarzımızdır

Din kavramı, sonuçları ahrete uzanan inanç ve uygulamalardan oluşan bir bütündür. Din, akıl sahiplerini, kendi arzularıyla hayırlara sevk eden ilahi bir nizam, Allah Teala tarafından vaz edilmiş ve insanları Allah'a ulaştıran bir yol, bir kulluk çerçevesidir. Din denen kavramın son ve en mükemmel temsilcisi, Allah Teala'nın, Müslümanlar için kemale

İtidal üzere yaşamak

Bir anlayışın temeli, 'itidal' yorumunun ölçülerine bağlı ise; o anlayışta reaksiyon eylemi olmaz. Reaksiyon eylemlerinin hemen hepsi, marjinal yorumlardan kaynaklanır. İfrat'lar (aşırılıklar) tefritler her konuda görülebilir ama temel tercihlerdeki ifrat ve tefrit kökleri apayrı bir önem taşır. Bizim toplumumuzda, 'devletle kavga etmek' gibi bir g

Yılbaşı sonrası düşünceler

Peygamber Efendimizin, bir Müslümanın hiç kimseye benzemeyeceği ve bir Müslümanın taklit eden olmayacağını "Kim bir kavme benzerse, onlardandır" hadisiyle beyan etmesi, şuurlu Müslümanları teyakkuza sevk etmiştir. 'Aman ha dikkat edin, Yılbaşı ve Noel kutlamalarından uzak durun, Hıristiyanlara benzemeyin!' yalvarışlarını, çırpınışlarını, Müslümanla