Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Türkiye

Yaratılış gâyemiz olan ''ibâdet'' nedir

Allahü teâlânın rızâsı; yapılmasını kesin olarak emrettiği farzları yerine getirmekte ve yasak ettiği harâmlardan kaçınmaktadır... Hakîkatte, bütün insanların yaratılmalarındaki maksat, Allahü teâlâya ibâdet etmeleridir. Nitekim Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîm'inde, Zâriyât sûresinin 56. âyet-i celîlesinde meâlen: "Cinnîleri ve insanları, ancak (beni

Müctehidin bilmesi gereken ilimler

Bir müctehidin ictihâd ederek elde ettiği bilgilerin hepsine, o müctehidin mezhebi denir. Bunlardan dört mezhep meşhûrdur. Âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden, mânâları açıkça anlaşılamayanları, açıkça bildirilen diğer dînî hükümlere kıyâs ederek, benzeterek, bunlardan yeni hükümler çıkaran derin âlimlere "Müctehid" denir. Müctehid dîn imâm

İctihâdlar farklı olabilir...

Peygamberimiz, Allahü teâlânın açıkça bildirmediği emirleri, açık bildirilmiş emirlere kıyâs ederek ictihâd ederdi. Fakat ictihâdında hatâ ederse, Allahü teâlâ derhâl Cebrâîl aleyhisselâmı göndererek, hatâları vahy ile düzeltirdi. Yâni Peygamberlerin ictihâdları hatâlı kalmazdı. Meselâ Bedir Savaşında alınan esîrlere yapılacak muâmelede, Peygamber

Kıyâs-ı Fukahâ...

"İctihâd ve kıyâs bid'at değildir. Çünkü kıyâs ve ictihâd, nassların mânâsını ortaya çıkarır. Başka bir şeyi ortaya koymaz." Dînimizin 4. delîline geçmeden önce, bugün, 3. delîlle ilgili birkaç cümle daha yazalım. "Zarûriyyât-ı dîniyyeden yâni dînin temel bilgilerinden olup, her Müslümânın mutlak bilmesi lâzım olan bilgilerde müctehid olmayanların

4 temel dînî delîl hakkında...

"Hadîs-i şerîfler, Kur'ân-ı kerîmin tefsîri, İslâm âlimlerinin sözleri de hadîs-i şerîflerin açıklamalarıdır." Dünkü makâlemizde, edille-i şer'iyyeden bahsetmeye başlamıştık. Önce 1. delil olan "Kitâb"dan kısaca bahsettik. Orada, Kur'ân-ı kerîmi doğru bir şekilde anlamanın yollarından ilk 3 maddeyi zikrettik. Konunun açıklaması, diğer âyet-i kerî

Dînî hükümlerin 4 temel delîli

İslâmiyetin dört ana delîli, dört temel kaynağı vardır. Bunlar: a) Kitâb, b) Sünnet, c) İcmâ-ı Ümmet, d) Kıyâs-ı Fukahâ'dır. Bozulmamış yegâne İlâhî dîn olan, mukaddes dînimiz İslâmiyetin Tefsîr, Hadîs ve Fıkıh Usûlünden bahseden metodoloji kitaplarında da geçtiği üzere dört ana delîli, dört temel kaynağı vardır. Bunlar: a) Kitâb, b) Sünnet, c) İ

"Ehl-i Hak" kimlerdir

İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "Her Müslümân, Ehl-i sünnet itikâdını öğrenmeli, îmânını buna göre düzeltmelidir..." "Ehl-i Hak" terimi, Akâid, Mezhepler Târihi ve İslâm Târihi kitaplarında, "Doğru yolda olanlar" manâsında kullanılan bir ıstılâhtır. Bu tabîr, Ehl-i Sünnet Müslümânlar için kullanılmıştır. Allahü teâlânın her günâhı affedebi

İtikâdımız doğru olmalı...

Ehl-i Sünnet âlimlerinin, kitaplarında bildirdikleri bu ve bunlara bağlı itikâd esâslarına uygun îmân edenler, "Ehl-i Sünnet Müslümân"dır... İki haftadan beri üzerinde durduğumuz konu üzerinde, bugün ve yarın inşâallah, bir nebze daha durmak istiyoruz. Yanî Ehl-i Sünnetin diğer bazı umdelerinden bahsedeceğiz. Mü'minlere mükâfât ve ni'met için hâzı

Ehl-i sünnet i'tikâdının umdeleri -2-

Eshâb-ı kirâmın hepsi cennetliktir. Bazı bozuk fırkalar, "Beşi hâriç sahâbenin tamâmı kâfirdir" derler. Hâlbuki Kur'ânda, tamâmı cennetlik deniyor. Dünkü konumuza bugün de devâm edelim inşâallah. Ehl-i sünnet i'tikâdının, bazı önemli umdeleri de şunlardır: 7- Kabir suâli ve kabir azâbı haktır. 8- Gaybı yalnız Allah bilir, dilerse Enbiyâ ve Evliyâ

Ehl-i sünnet i'tikâdının umdeleri -1-

Allahü teâlâyı müminler Cennette, cihetsiz olarak ve karşısında bulunmayarak ve nasıl olduğu anlaşılmayarak ve ihâtasız, yâni şekli olmayarak göreceklerdir. Geçen hafta pazartesi ve salı günkü makâlelerimizde, Ehl-i Sünnet itikâdının öneminden bahsetmiş ve bazı umdelerini yazmış, bu hafta konumuza devâm edeceğimizi de bildirmiştik. Allahü teâlâyı