Özlem Yüzak

Cumhuriyet

Persona non grata! Öfke yanlış hedefe yöneliyor...

Tehlikeli bir fay hattının üzerindeyiz... Sığınmacı sorunu, seçim öncesi bilinçli şekilde siyasetin bir numaralı gündem maddesi haline getirildi. Ve öfke asıl hedefe, yani bunun sorumlusu olan AKP hükümetine değil, mültecilere yönelmeye başladı. Bu son derece vahim. Böyle sürerse istenmeyen, linç gibi, hayli kötü olaylar yaşanabilir. Diğer ülkeler

Gezi-demokrasi...seçim-geçim...

Şaşırdık mı Gezi davasında dokuz yıldır süren keyfiliğin, hukuksuzluğun bir anda sona ereceğini mi düşündük Beş yıldır casusluk suçlaması ile hapis yatan Osman Kavala'yı casusluktan beraat ettirip bu kez de hiçbir somut delil olmadan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlaması ile ağırlaştırılmış müebbette mahkûm ettiren

Benim Marmaram... Ya sizinki

Benim Marmaram... Dokusu, kokusu, balığı ile, üzerinde süzülen martıları ile... Yaşam alanım, gözümün nuru... Can çekişiyor. Ölüyor... İnsan kaynaklı kirlenmenin ve aşırı kullanmanın sonucu sahip olduğu değerleri birer birer yitiriyor. Birlikte seyrediyoruz. Oysa denizi kaybetmek, geleceği kaybetmek demek. 25 milyon insanın yaşamını sürdürdüğü, Tür

Peki şimdi nereye

Dünya büyük çalkantılar içinde.. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı şiddetlenerek sürerken barış umutları da giderek azalıyor... Sivil ölümlerin sayısı artıyor.. Keza göçler de... Enerji ve gıda fiyatları aldı başını gidiyor.. Kıtlık kapıda... Gelir dağılımındaki o devasa uçurum, kutuplaşma, popülist liderler, otoriter rejimler... O zaman biraz durup s

Emekçiye işvereninden mektup...

Her gün yeni bir zamma uyanmak ve bunun ağır yükü ile yaşamak zorunda kalmak.. Korkut Hoca'nın dedikleri çok önemli: "Enflasyon halk sınıflarının kaldıramayacağı bir baskıya dönüşüyor. Emeği ile geçinen insanlar, kaldıramayacakları kadar büyük bir bunalıma doğru sürükleniyorlar." Geçim derdi hiç olmadığı kadar ağır. Üstelik daha da ağırlaşacak, bun

Bilim... En temel çıkış yolu... Ama böyle değil

Savaş, ekonomik kriz ve "geleceğe ilişkin inanılmaz belirsizlik" üçgeni içinde bilim konuşmak... Bilimin ve bilimsel doğruların, aynı zamanda bunlardan çıkışın da yol göstericisi olduğunu bilmek... Bir yandan rahatlatıcı, öte yandan Türkiye'nin bu konudaki ataletsizliği iç acıtıcı...Üniversitelerde yaşananlara her gün bir yenisi daha ekleniyor. Boğ

Tarım... Gıda... Yokluk mu, çokluk mu

Gıda fiyatları durdurulamıyor. Yemeklerin olmazsa olmazı soğan bile üç misli artmış durumda. Bakliyat, taze sebze meyve, et... Artışlar ürkütücü boyutta. İktidarın günah keçisi olarak her şeyi enerji fiyatlarındaki artışa, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşına bağlama çabaları ise hem endişe verici hem de asıl sorunu görmediklerini ya da görmek iste

Yoksulluk... Gıda krizi... Çıkış tarımda... Ama nasıl

Bu ülkede 24 milyon insan sosyal yardıma muhtaç halde. Ülke nüfusunun dörtte birinden fazla. 11 milyon 369 bin kişinin durumu ise daha da vahim. Sürekli gıda yardımına muhtaç durumda. Veriler, yoksulluğun azalmadığını aksine arttığını gösteriyor. Derin Yoksulluk Ağı'nın kurucusu Hacer Foggo, asgari ücretli çalışan yoksulların bu rakamın dışında old

Kirli dünyada temiz kalmak...

Kar yağışı kısa süreliğine de olsa durdu. Gözümü yazıdan kaldırdım. Karşımdaki ağacın dalında iki karga. Biri diğerinin tüylerini temizliyor... Temizlik bitti, yanına geçti... İkisi de kıpırdamadan sessizce durdular uzun süre...Şu kargalar kadar bile olamıyoruz. Her anlamda büyük bir kirliliğin içine gömülüyoruz. Uzun masanın iki ucuna oturan erkek

Şu dünyayı kadınlar yönetse...

Tam da bu sıcak gündemin tam ortasında, kutuplaşmanın, nefret söylemlerinin içinde debelendiğimiz, bir kar olayının bile iktidar tarafından siyasi malzeme olarak kullanıldığı şu günlerde şöyle bir arkamıza yaslanıp hayal etmemizin önünde ne engel var Şu dünyayı kadınlar yönetse ne farklı olur Örneğin savaşlar... Örneğin mülteci meselesi... Bu denli