Okan Müderrisoğlu

Sabah

15 Temmuz... 140 yılın hesaplaşması!

15 Temmuz 2016, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine harekete geçen Türk milletinin 140 yıldır biriken büyük hesabı gördüğü tarihin bir özetidir. Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un da dediği gibi... 15 Temmuz'da demokrasiyi koruma iradesiyle tezahür eden halk ihtilâlinin bünyesinde, "1876'da iktidardan devrilip katledilen Sultan Abdülaziz'

15 Temmuz! Dersler ve sıcak hatıralar...

Milletlerin tarihlerinde kritik "dönüm noktaları" vardır, diğer milletlere de ilham kaynağı olan. 15 Temmuz 2016... Sadece Türk demokrasisi için değil, demokrasiye sarılan ama siyasi kader çizgisi dış müdahalelerle çizilmek istenen tüm halklar için milattır. Elbette... Tarihin gidişatını değiştiren olaylarda belirleyici faktörlerin etkisi yadsınama

Dünyanın durgunluğu, Türkiye'nin hazırlığı

Ekonomi öyle bir alan ki dışarıdaki gelişmelerden doğrudan etkilenir ama ülke içinde insanlar sadece kendi hayatlarında yaşadıklarını bilir. Şu anda, enflasyon tüm dünyanın sorunu. Üstelik gelişmiş ülkelerin enflasyonu baskılamak için aldığı parasal önlemler ve yüksek faiz politikası küresel ekonomik yavaşlama, ardından da enflasyonlu durgunluk yar

Türkiye'nin sağı, solu

Bayramınızı tebrik ediyor, bayram tadında günlerinizin eksik olmamasını diliyorum. Dün, eski kitaplarımı karıştırırken Attila İlhan'ın İş Bankası Yayınları'ndan çıkan, farklı tarihlerde güncellenen, dün olduğu gibi bugün de çok anlam ifade eden "Batı'nın Deli Gömleği" adlı eserine kapıldım, gittim. Sayfa 58'deki bölüm özellikle ilgimi çekti... "Tür

Bir kongre... Bir makale... Birden çok kandırmaca...

Sanki silahların gömüleceği ve siyaset yolunun tercih edileceği sözü hiç verilmemiş gibi... Sanki Rojova dedikleri Suriye'nin kuzeyinde kurulacağını hayal ettikleri kantonal yapıya bel bağlamamışlar gibi. Sanki emperyalist güçlerin hamiliğinde Akdeniz'e açılan -sözde- Kürt devleti peşinden koşmamışlar gibi. Sanki alan hâkimiyeti iddiası ile ülkenin

Yine at izi, it izi meselesi!

Her yeni veri ekonomiye ilişkin beklenti ve tahminleri güncellemeyi gerektiriyor. İşin esasına girmeden önce piyasa aktörlerinin AK Parti Hükümeti ve Cumhur İttifakı ile bitmek bilmez hesaplaşmasının altını bir kez daha çizelim. Nedeni gayet belli. Kulakları çınlasın, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, görevden affını isterken "At izinin,

2023 öncesi küresel sistem Erdoğan'ı nasıl algılıyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Madrid'deki NATO Zirvesi'nde elde ettiği netice, yakın diplomatik tarihin en önemli kazanımlarından biridir. Peki, bu başarı nasıl elde edilmiştir Elbette, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu ile Türkiye'nin, terör örgütü PKK-YPG-FETÖ ile mücadelesi yani meşru güvenlik kaygıları arasında şartlı bağlantı

NATO, ABD, Türkiye... Erdoğan Diplomasisi!

Tarihe geçen NATO Madrid Zirvesi'ni, İsveç-Finlandiya'nın NATO üyeliğine davet edilmesi bağlamında ve Türkiye'nin kazanımları yönüyle değerlendirmeden önce "tarihi arka planı" hatırlamakta fayda var. Ne kadar üyesi olursak olalım... Hatta ne kadar emek ve katkı verirsek verelim... Öncelikle, karşımızda NATO adı altında bütünleşik bir Batı medeniyet

Piyasa... Önlemler... Affedilmeyecek günahlar!

Devlet dediğiniz nedir Milletin demokratik tercihlerine göre, anayasal çerçevede, siyaset eliyle yönetilen kamu aygıtıdır. Devletin en önemli özelliği ise "Düzenleyici ve denetleyici otorite" olmasıdır. Bakınız bugünkü, dünya tarihi bir kırılmanın eşiğinde. Gerek pandemi krizi gerekse Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, devletleri açık veya örtülü biçimde

5G teknolojisi, lobiler, tercihler!

Ülke gündemi ne zaman siyasete boğulsa, ne zaman seçim tartışmaları erkenden başlasa, milletin kaderini ilgilendiren konularda daha hassas olma gereği önem kazanıyor. Kurumsallaşma açığını yeni yeni kapatmakta olan Türkiye'mizde, stratejik işler doğal olarak özveri ile yürüyor. Yani, cesaretli veya işinin delisi insanlar, rutine hapsedilmek istenen