İhsan Muslu

Ortadoğu

RUH VE NEFİS

Mesnevide şöyle bir kıssa anlatılır: '' Mecnun, Leylası Nın köyüne gitmek için dişi bir deveye bindi. Bir süre yol aldılar. Mecnunun bütün derdi, sevgilisinin köyüne bir an önce kavuşmaktı. Dişi dve ise, geride bıraktığı yavrularını düşünüyordu. Mecnun bir an dalıp gittiğinde deve geriye dönüyor, köye yavrularına kavuşmak için koşmaya başlıyordu. M

GÜLİSTAN HACCAC ZALİMİN DUA İSTEMESİ...

Bir gün Bağdat'ta duası kabul olan bir derviş zuhur etti. Haccacı Zalim haber alarak onu yanına çağırdı ve dedi ki, ''Benim hakkımda hayırlı bir dua et'' dedi. Derviş; Yarabbi! bu adamın canını al'' diye dua etti. Haccac ; Allah aşkına bu ne biçim duadır diye sorunca derviş ona şu cevabı verdi; '' Bu hem senin hakkında, hem de bütün müslümanlar içi

GÜLİSTAN: ''BİR HİKAYE''

Anlatırlar ki, İran hükümdarlarından biri halkın malını haspederdi. Halka eziyet etmeye ve cefa vermeye başlamıştı. Zulmü o dereceye varmıştı ki, ahali bu yüzden memleketi terk etmeye ve gurbet illerine düşmeye başlamıştır. Nüfus azalınca tabiatıyla gelir de azalmış, hazine bomboş kalmış ve ülke de itibardan düşmüş, prestili sarsılmış, eski şevket

GÜLİSTAN MESNEVİ...

Bir demetçik gül ne işe yarar Gel de benim Gülistandan bir yaprak al. Bahçedeki gülün ömrü beş altı günlüktür. Fakat benim bu gülistanım daimidir. Her zaman hoştur. Solmaz ve sararmaz. Ömrü öyle geçici değildir. Her zaman ter Ü tazedir. NESİR: Benim bu sözlerim üzerine dostum eteğine doldurduğu gülleri yere döktü ve benim eteğime yapışarak, Kerem

BÜYÜK VEZİR EBU NASR OĞLU FAHREDDİN EBUBEKİR

Düşüncemin gelini olan bu eser, sizin iltifatınıza nail olmadıkça güzel olmayacağından başını yere eğmiş, gözlerini yukarıya kaldıramıyor. Yeis gözünü ayakları ucuna utancından yukarıya bakamıyor. Güzeller arasına katılıp kendini gösteremiyor. Fakat bilgin, icraatçı, müeyyed, muzaffer, saltanat tahtının desteği, mülk ve millete ait tedbirlerin meşv

SULTAN İBRAHİM HAN'IN ADALETİ

Sultan İbrahim han, 9 Şubat 1640 tarihinde tahta geçmiş, ve 8 sene Osmanlı devletini idare etmiştir. Mütevazi, sadeliği seven, hırs ve gururdan ve hassas yapıda bir insandı. Muteber Osmanlı devri kaynaklarından onun için ''deli'' lakabı kullanılmıştır. Sadece son devirde kaleme alınan bazı kitaplar, ısrarla bu iftirayı ön plana çıkarmaktadırlar. Ha

İSLAM PADİŞAHININ GÜZEL SIFATLARI....

Sadi'nin güzel adı halk arasında dillere destan olmuş, sözünün ünü yeryüzüne yayılmıştır. Yazdığı kalem sanki şeker katımıdır, herkes onu çiğneyip ağzını tatlandırır. Yazı yazdığı kağıtları sanki birer altın yaprak mış gibi taşırlar. Fakat bütün bu halleri, Sadinin faziletine ve belagatının kemal derecede oluşuna vermemelidir. Bunların sebebi şunda

ALLAH'TAN KORKMA..

Hz. Ali as yüzünde korku eseri gözüken bir adamı görerek ''Neden korkuyorsun'' diye sordu. Adam cevaben; Allah'tan korkuyorum'' , dedi. İmam as onun bu sözü üzerine şöyle buyurdular; '' Ey Allah'ın kulu! Sen günahından kork. kulların hakları hususundaki yaptığın zulümler hakkında Allah'ın adaletinden kork. Allah'ın emrettiği şeyde O'na itaat et. sa

SALATU SELAM NEDİR NASIL VE HANGİ LAFIZLARLA GETİRİLİR

Salatu Selam '' Hz. Peygamber için okunan ve Allah'ın rahmet ve selamının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualara denir. Kur'an'da, ''Allah ve melekleri şüphesiz peygambere salat ediyorlar buyurmaktadır. Hz. Peygambere Allah Teala'nın salat etmesi,rahmet etmesi, meleklerin salat şanının yücelmesini dilemeleri; müminlerin salatsalat etmesi i

BİR YÜCELİŞİN SEMBOLÜ HZ: YUSUF

Yusuf kıssasının en güzel kıssa olmasının sebebi, sadece onun bize anlatanın Allah cc olması ya da kerem sahibi bir peygamberden bahsetmesi değil, bütün bunların ötesinde aşkı ilahi öğretmesi ve bir çok ibretler içermesidir. Hz. Yusufun ilahi aşkının yanında, ne Hz. Yakub'un sevdası ne de Züleyhanın hevasından söz edilebilir. Hz. Yusufun kuyudan sa