Hüseyin Öztürk

Yeni Akit

Taht ve Baht

Neylersin ölüm herkesin başında, Uyudun uyanamadın olacak, Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. Cahit Sıtkı Tarancı. Taht ve Baht! "Bir tahtımız olsun da bahtımız ne olursa olsun" denilen acayip ve garaip bir devirdeyiz.

Şahitleri ve Şahitlikleri Çoğaltmak

Ahir zaman denilen vaktin ne zaman başladığını bilmem ama 60 yıllık ömrümün 50 yılı, ahir zaman söylemiyle geçti. Ahir zamandan neyin kastedildiğini kısaca hatırlatalım. Kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimiz (s.a.v.)'in inananlara yasak ettiği ne varsa, hepsinin işlenir olması, destek olunması ve sahiplenilmesidir. İnanan ve inandıklarını iman

Sefer insanıydı zafer ona ait değildi

"Sefere hazır mısın" derdi. "Hazırım ağabey" deyince; "Hazır olmak yolu yarılamaktır, haydi bakalım öyleyse" der düşerdik yola. Yıl 1992. Belli ki, şehir dışında bir konferansa davet edilmişti. "Biz seferde olmakla yükümlüyüz, neticeyi bilecek ve nasip edecek olan Allah'tır" derdi. Kimden bahsediyorum Elbette Hekimoğlu İsmail ağabeyden. Sözleri, ha

Hekimoğlu İsmail (2)

Ömer Okçu ağabey benim için dizinin dibinde oturulacak güzide bir mürşitti. Fırsat buldukça oturur ve dinlerdim. Birlikte seyahatlerimiz oldu, konferanslara gittik, kısa ve uzun yolculuklar yaptık, bu süreler içerisinde herhangi bir dünyalık çıkarı adına konuştuğuna şahit olmadım. Konuşunca hayrı söyler, söylediğinde de anlaşılmayacaksa susar ve dü

Hekimoğlu İsmail (1)

Rabbim rahmetiyle kuşatsın, mekânını Cennet eylesin. Allah'ım şahitliğimi kabul eder mi bilemem ama şahidim ki, bütün ömrünü Hak rızasına, Peygamberimizin ümmeti olabilmeye sevk ve sefer etmiş bir insandı. Bilgeler derler ya "Ağzınızdan çıkan her söz, hayırlıysa lehinize, hayırsız ise aleyhinize yaptığınız duadır" diye. Bunu yaşayanlardan birisiyim

Hainleri Müdafaa Etmek

Rahmetli namuslu atalarımız ne güzel demişler: - "Söyle bana dostunu, söyleyeyim sana kim olduğunu". Bir insanın; kimlik, kişilik, karakter ve şahsiyet inşasının önemli kısmı, genetik olmakla birlikte annesi, babası ve çevresince oluşur. Kişi bu inşanın neticesinde kendisi gibi insanları seçer ve dost edinir. Bilge atalarımız o sebeple; "Söyle bana

Ahmet Yesevi Hz.'leri birbirinize düşman mı olun dedi

"Bir şey umma cahillerden kadrini bilmez, Karanlık içinde yol şaşırsan yola salmaz. Boyun büküp yalvarsan elini tutmaz, Cahilleri şikâyet ederek geldim ben işte". Ahmet Yesevi Hz.'leri Günümüzde cahil kavramının çeşitli tarifleri bulunmaktadır. Cahil denilince okumamış-yazmamış kimseler anlaşılmasın. Nice okumamış yazmamış irfan sahibi insanlarımız

KazakistanGök Ekini Biçer Gibi

Azerbaycan esir bekler tuzakta Kırgız, Özbek, Uygur yetim uzakta Neden hürriyet yok Tatar, Kazak'ta Yılana sarılan benim gardaşım. Kiminin sırtına güçlüler binmiş

Kazakistan'a Kazakistanlılar Yazık Etti

Tarih bir milleti geçmişiyle, milli kültürü bugünüyle, ülküsü de yarınıyla bütünleştirir. Kazakistan 16 Aralık 1991 senesindeki bağımsızlığına bu samimiyetle kavuşmuştu. Tarihi geçmişlerine, yerli-milli kültürlerine ve bu ikisine olan inançlarıyla Rus zulmünden kurtulmuşlardı. Peki, şimdi ne oldu Meseleyi ne söylediklerini kendilerinin de anlamadığ

Bir Var İmiş Bir Yoğu İmiş

Hayat da öyle değil mi Bir bakıyoruz varız, bir -bakamıyoruz-! Bakamayız, çünkü yok olmuşuz. Geçici olan bu dünyadan sonu olmayan ebedi âleme göçmüşüz. İnsanoğlu var olma ile yok olma arasında bir seyyah gibidir. Gelen mutlaka gidiyor. Galiba esas olan, bu seyahatin nasıl yapılıp yapılmadığıdır. "İnananlar" için seyahatin sonu ve ebediliği kolay. Z