Hüseyin Besli

Akşam

Bir günde altını çizdiklerim

1 ERTUĞRUL ÖZKÖK SAPIK MI SAPKIN MI Güya medeni seviyesini ortaya koymak adına, kendisi, kendisini ve familyasını sapık olarak nitelendirmekte. "Bizim, onların gözündeki 'sapık muhayyilemiz' bile hayal edemezdi." (13 Eylül, Menzile Rolls Royce'le giden yeni imam burjuvazisi) Sapık; işlediği günaha, irtikap ettiği yanlışlığa, ortaya koyduğu cezai du

Hiç değişmemişler

1Bir takım hümanist, barışçıl ve evrensel değerlerin Batı'dan neşet ettiği inancı büyük bir yanılsamadan başka bir şey değildir. Söz konusu yanılsama iki yönlü olup; Birincisinde; tarihi bilgiden mahrum, sosyoloji ve sosyal psikolojiden bihaber sıradan Avrupalı sahiden inanır Avrupalıların üstün ırk olduğuna. İkincisinde de; Avrupa dışı Batıcılar,

Kalpazan'ın Kalp'ı

1 Eflatun, Atina Site Devleti'nde yaşayanları üç ayrı kategoride mütalaa etmiş ve bu kategorilere yukarıdan aşağıya altın-gümüş-bronz ismini vermişti. Altın Grup: Süper seçkinler, kalıtımsal yöneticiler, filozoflar, krallar. Gümüş Grup: Bekçiler, gardiyanlar, subaylar. Bunlar devleti ve dolayısıyla Altın gruptakileri korurlar. Bronz Grup: Sıradan i

Ben varım

Davutoğlu, bürokratlara hitap ederek demiş ki: "Sayın Cumhurbaşkanı sonunda hepinizi feda edecek. En yakınlarını. Bakın feda etmediği kimse kaldı mı" Birincisi: Ben varım. Hala ve daima Erdoğan'ın yanındayım. İkincisi: Öteden beri Davutoğlu'nun egosu hakkında konuşulurdu ama bu kadarına da pes doğrusu; Kendisini 'herkes' yerine koyuyor. Uyanda balı

Mikser

1 'Kader' deyince en çok şehirlerin kaderinden bahsedilmelidir diye düşünürüm. Kimi şehirler vardır ki; bir gün gün görmemişlerdir; hep çatışma, hep huzursuzluk, hep karanlık. Kimi şehirler ise dingin, huzur verici, içinde yaşayanları koruyan şehirlerdir. Bazı şehirler ise kah agah, kah afat. Mesela İstanbul şehri Tayyip Erdoğan'ın başkanlık dönemi

'Yazıldın' yandın! 'Kelime'nin gücü...

1 Alev Alatlı 'Nasihatname' serisinin 1. Cildi 'Fesuphanallah'ta bir alıntıya yer verir; "Kavga, insanla kader arasında değil artık, insanla kelime arasında. Rüyaları o bayraklaştırıyor. Yığınlar onun için yaşıyor, onun için dövüşüyor, onun için ölüyorlar... Mukaddeslerin rengine bürünen bir bukalemun kelime, semavi kitapların şeytanı." Ve der ki A

Çürüklük ayı, fındık ve 21. yıl dönümü... (2)

4 2002 Kasım seçim kampanyası nedeniyle Trabzon'dayız. Genel Başkan Tayyip Erdoğan mitingde, parti programına uygun olarak; "Bizim iktidarımızda fındık serbest piyasa kuralları içinde fiyat bulacaktır..." mealinde bir söylemde bulunur. O gece Trabzon'da kalacak, ertesi gün ise Giresun mitingini yapacağız. Akşam otele döndüğümüzde Giresun milletveki

Çürüklük ayı, fındık ve 21. yıldönümü...(1)

1 Eşim dedi ki geçen gün; "Buzdolabındaki limon dahi küflenmiş..." Eskiler bu günlerbu ay için 'çürüklük ayı' derlerdi. Bu ayda rutubet ağır bir tabaka şeklinde yeryüzüne çöker ve insanlar nefes almakta zorlanır. Bu günlerde açılan yara kolay kolay kapanmaz. Yıkanan çamaşırlar zor kurur. Hatta, eskiler bu günlerde yaş fındık yenmesini çok uygunsuz

Kelebekler nasıl ölür

1 Bütün kelebekler pervane değildir, aşk için, aşk ile kavrulmuş olsun; Ötekiler çoğu kez pisi pisine, bir işe yaramadan ölür giderler. 2 Gecenin en dingin vaktinde, bir kez daha Alev Alatlı'nın 'Kelebek Etkisi Söyleşileri'ne bakıyordum. Bir çelişki miydi, ironi miydi.. Dingin gece ve kelebek etkisi. Yoksa kelebek etkisi böyle sütliman vakitlerde m

Ya nasip!

1 Bir daha 'ya nasip' diyerek kardeşim anamı köye getirdi. Anam 95'ini devirmiş durumda... Evinin kapısında arabadan inip tekerlekli sandalyeye yerleştirildikten sonra; kapıya-bacaya baktı, dağlara baktı, ağaçları sordu, fındığa ne zaman başlanacağını vs... Normalde konuşması zar-zor anlaşılırken çok düzgün bir biçimde dedi ki: "Ben Tamyeri'ni (evi