Hikmet Genç

Akşam

'Eyvah, yalan söyleyemeyeceğiz!' diyor Sözcü'leri

Dezenformasyonu, bilgi kirliliğini, yalan haberi önlemek amacıyla hazırlanan, basın ve sosyal medyaya 3 yıla kadar hapis cezası getiren tasarı Meclis Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.Taslakta diyor ki; "Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak nedeniyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir

Şebekeye 'şap' katacaktı, kendi 'şap'a oturdu!

CHP'de yolsuzluk, rüşvet, irtikap, hakaret, taciz, disiplin gırla devam ediyor... Rüşvet iddialarıyla geçici olarak görevden uzaklaştırılmıştı CHP'li Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin. Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmişti, karar çıktı. Semih Şahin CHP'den ihraç edildi. Benzer bir hadise Çanakkale'de yaşandı. Çanakale, Çan Belediye Başkanı CH

İBB'den doğaçlama dans!..

CHP'li belediye başkanları yine ortak bildiri yayınlamışlar.İcraat yok habire bildiri yayınlıyorlar. Bayağı dertli oldukları mevzular varmış. Bunların içinde konserler ve sanatçılar da var! İmamoğlu paylaşmış. CHP'li başkanlar şöyle diyor; "Ne yazık ki, gençlerin sosyal yaşamlarının bir parçası olan konserlere, hatta sanatçılara dahi tahammül göste

Adaylığını ilan et de, yıpratalım seni!

Evet artık aday olmak istediğini herkes biliyor. Yuvarlak Masa anlamazdan gelmeye devam ederse, koltuğunun yanına ok işaretiyle; "aday" yazan bir tabela kondurabilir. Ama sıkıntı çok büyük. Kılıçdaroğlu sürekli "masa karar verecek, ortak aday..," vesaire deyip duruyor. Bir tane olumlu cevap veren duydunuz mu.. Yok... Çünkü Yuvarlak Masa'da Kılıçdar

'Yuvarlak Masa'nın adayı belli oldu!

Seriye bağladı. Aynı nakarat, aynı yalanlar, aynı tehditler... Her hafta aynı şeyleri söyleyip duruyor. Anlaşılan o ki seçimlere kadar böyle devam edecek... "Şöyle kucaklayacağız", "Kimse yatağa aç girmeyecek", "Herkes huzura kavuşacak", "Şöyle hesap soracam, Nasıl.. "Hele bize katılın, görürsünüz!.." Bir de üzerine bir sürü yalan iftira boca ediyo

Yogilere sahip çıkalım, ommm, ohmmnnn!

Bir dönem mantar gibi türemişti. Özellikle Nişantaşılıya iki kakalamışlardı. Her köşe başında bir yoga kursu vardı. Şimdi hala öyle mi bilmem...İyi para döndü. Alnının ortasında kırmızı nokta varsa, hele ki Hintli bir hocaysa, seans başı 100 dolar ödemek için sıraya girdiler. İsmi de fiyakalı olacak. Kumpatha, Zumbaba Pathera Pandaran, Dalaylamadan

Müstemleke valisi olmaya razı!..

"Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyorsanız, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız" dedi. Yetmedi... "Darbeci diye içeride olan harp okulu öğrencilerinin hakkını savunmak istiyorsanız, bize katılacaksınız" diyerek serbest bırakılacakların listesini genişletti. KHK'lıların serbest bırakacağını hep söy

Başkanın suyuna 'şap' katın!..

Koltuğa oturur oturmaz sığınmacılara yapılan yardımı kesti. (Kestiği yardım; iki tas çorba!..) 'Sığınmacılara suyu 10 kat fazlasıyla satacağım' dedi... ("Su içene yılan bile dokunmaz" diyen atalarımızı yanılttı... Yılan bile bu işe şaşırdı!..) Yabancıların nikah ücretinin 100 bin lira olması için teklif hazırlandı. (Bolu Belediyesi'ne başlık parası

Adaylığını ilan etmek için doğru zamanı kolluyormuş

Keyifler yerindeydi. 'Adayımızı söylemiyoruz kuduruyorlar' moduyla mavra çeviriyorlardı... "Bizim (aday) alternatifimiz çok, sizin yok. Sadece 1 adayınız var. Bu bizim için bir avantaj!.." diyerek siyaset tarihinin en saçma salak argümanını ürettiler... (Sanki güzellik yarışması düzenleniyor!..) Nasıl oturulacağı, nasıl sıralanacağı tartışıldı. (He

İçimizdeki Finlandiyalılar ve İsveçliler!

Ne bekliyordunuz.. Finlandiya ve İsveç'in terör örgütüne desteği kabul edilemez. NATO'ya kabul edilebilmeleri için önce Türkiye'ye güvence vermeleri gerekir. Aksi takdirde veto etmeliyiz" mi diyecekti CHP.. "Bu bir milli güvenlik meselesidir. İktidarın duruşunu destekliyoruz" mu diyecekti Kılıçdaroğlu... (Biz de öylesine söylüyoruz yahu!.. 'İktidar