"Kar tatiline gidemedi, İstanbul'da kayacak!" derler...

Olmuyor işte. Mizansenle kurguyla bir yere kadar. "İstanbul senin", "sizin için çalışıyoruz", "kendimizi parçalıyoruz" demekle olmuyor... Uyardık, "bunlar daha iyi günlerimiz" dedik... Reklamla, antrikotla, mikrofonlu teyzeyle belediye yönetiyormuş gibi yaparsan, hiçbir şey güzel olmaz. Her şey rezil olur. Gerçeklerle böyle yüzleşirsin... Doğma büyüme İstanbulluyum. Çok kar esareti gördük. Ama hiç bu kadar kötüsünü yaşamadık. Meteoroloji uyarmış. 'Akşam saatlerinden itibaren çok yoğun kar yağışı bekleniyor ve gece boyunca sürecek' demiş. Bölgeyi net olarak belirtmiş. Uzmanları dinledik. Solüsyon ve tuzun önceden dökülmesi gerekiyormuş... Bazı bölgelerde hiç tedbir alınmamış, müdahale edilen yerlerde de yetersiz kalınmış. İstanbullu saatlerce yollarda kar içinde üşüyerek titreyerek bekledi. Bu yazıyı yazarken yolda kalan, hala kurtarılmayı bekleyen araçlar vardı. Hey gidi hey... Nerden nereye!.. Kılıçdaroğlu derdi ya. Bize oy verin Türkiye'yi de İzmir'i yönettiğimiz gibi yönetelim. İstanbullu da artık anladı CHP yönetiminin ne menem bi'şey olduğunu. En canlı örneğini gördü... Hayal bu ya, ülkeyi yönetse İzmir'i İstanbul'u yönettiği gibi yönetir CHP. Daha önce söylemiştik... "CHP'nin yönettiği İBB 13 bin kişiyi işten çıkartıp 40 binden fazlasını işe aldı. Fazladan 26-27 bin personel... Karşılığı ne.. Sıfır!.." Bıkıp usanmadan