Seriye bağladı. Aynı nakarat, aynı yalanlar, aynı tehditler... Her hafta aynı şeyleri söyleyip duruyor. Anlaşılan o ki seçimlere kadar böyle devam edecek... "Şöyle kucaklayacağız", "Kimse yatağa aç girmeyecek", "Herkes huzura kavuşacak", "Şöyle hesap soracam, Nasıl.. "Hele bize katılın, görürsünüz!.." Bir de üzerine bir sürü yalan iftira boca ediyorsun, al sana siyaset... Değişen bi'şey yok CHP'de. Bundan 10 sene önce de 'bunları nasıl yapacaksın' diye sorduğumuzda, "benim adım Kemal, ben yaparım" diyordu... Ha, 'hiç somut bi'şey yoktur' da diyemem. CHP'nin en net seçim vaadidir. Demirtaş, Kavala serbest bırakılacak. KHK'lılar işlerine geri dönecek... Velhasıl HDPPKK'lıların, Baronların, Amerikan oğlanlarının ve FETÖ'cülerin umudu Kılıçdaroğlu... Ve tabii ki, emperyalistlerin... 'Artık Türkiye'yi yönetemiyoruz. Erdoğan'dan kurtulmamız lazım" diyenlerin de umudu Kılıçdaroğlu... Ağababalarından gazı almış sallayıp duruyor. Asıyor, kesiyor, hesap soruyor... Sürekli 'onu da halledeceğim', 'şunu da bitireceğim' diyor... İyi de 'neden ben' diyor.. Aday değil ki. 'Ben olmazsam şu.., ya da şu olmazsa bu' yapacak dese anlayacağım... 'Sen aday mısın' diye soruyorsun. Kıvırıp duruyor. "Yarın erken seçimi ilan et, aynı gün içinde adayımızı açıklayalım" diyor... Aynı gün he!.. Yani aslında aday belli, ama söylemiyorsunuz!.. Neden.. İktidar meraktan çatlasın diye mi.. Millet size; 'ay sürpriz olsun, şimdiden söylemeyin,