Faruk Çakır

Yeni Asya

Önce bir dinleseniz...

Elazığ'da yaşanan feci hadisede bir tıp fakültesi öğrencisin intihar etmesi, akla ve hayale gelmeyen yorumların yapılmasına yol açtı. Bazıları kendilerince bu fırsatı değerlendirip, yıllardan beri içlerinde taşıdıkları niyetlerini açığa vurdular ve "cemaatler yasaklansın, yurtları kapatılsın" kampanyası açtılar.Ortada şok edici, üzücü ve düşündürüc

"Bir genç öldü" haberi karşısında...

Elazığ'dan gelen bir ölüm haberi sosyal medyada gündem oldu. Tıp fakültesi öğrencisinin intihar etmesi, öncesinde hazırladığı video ve bıraktığı not; gençliğin içinde bulunduğu durumu ciddiye almak gerektiğini bir defa daha hatırlattı.Bazı yorumcular sadece öğrencinin kaldığı 'yer'le ilgilenip yanlış değerlendirmeler de yaptı. Ancak bu intihar hadi

Hukuku hatırla, geç kalma

Hukuk ve adalet sahasında can sıkıcı işler olduğunu artık sağır sultanlar da duydu.En temel kurallar dikkate alınmadan adımlar atıldı ve ülkemiz 'âdil ülke listesi'de gerilere düştü. Bu gidişin hayra alamet olmadığı artık hukukçular tarafından da ifade edilmesi iyi, ancak tesbitte ve uygulamada geç kalındığını da söylemek mümkün. Anayasa Mahkemesi

Gazeteci için her gün bayram

Yılın hemen her günü birileri için bayram ilân edilmiş durumda.Bu listeye göre 10 Ocak da, "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak ilân edilmiş ve her yıl kutlanmaya devam ediyor. Tabiî ki bu gün, dünya çapında değil Türkiye'ye mahsus bir gün. Peki 10 Ocak gerçekten gazeteciler için bir 'bayram' olarak kutlanabiliyor mu Başka pek çok 'bayram' gibi bu gün

Kazakistan nereye

Dünya siyasetini takip eden uzmanların bile, bir cümlede "Kazakistan nereye" sorusuna isabetli ve doğru cevap vermesi kolay değildir.Dolayısıyla Kazakistan'da neler olduğunu doğur teşhis etme iddiasında değiliz. Sadece dikkat çekici bazı yorumları nazarlara sunmanın faydalı olacağını düşündük. Kazakistan, Orta Asya ve Doğu Avrupa'da bağımsız bir de

Merkezden yazılan eğitim reçetesi

Eğitimin içinde bulunduğu durumu gösteren çok dikkat çekici bir hadise yaşandı.Ankara'da iş yapanların Türkiye'nin gerçeklerinden haberdar olmadığını gösteren bu haber, acaba idarecilerin uyanmasına yol açar mı Kanaatimizce açmaz, çünkü kabahat yine merkezde değil taşrada aranacak. İsterseniz önce ilgili habere bakalım: "Millî Eğitim Bakanı Mahmut

İBB'ye teklifler ve talepler

Büyük şehirlerin derdi bitmez, ancak iyi çalışılırsa sıkıntılar nispeten azaltılabilir.Bazı işler var ki çok az para ile, bazıları parasız da yapılabilir. Milletin istek ve taleplerini dinlemek, dikkate almak ve mümkün olanları yapmak zor olmasa gerek. Atılacak bazı küçük adımlar pek çok sıkıntıyı sona erdirebilir. Hep konuşulur, ama pek de yapıldı

Öğrenciye el uzatana teşekkür

Üç büyük düşmandan biri olan 'cehalet'i ortadan kaldırmanın bir yolu da öğrenmeyi ve okumayı teşvik olduğuna göre; öğrencilere yapılacak maddî yardımlar cehaleti mağlûp etme anlamına gelir.Bu bakımdan her kademedeki öğrencilere yardım eden, burs veren ya da başka ihtiyaçlarını karşılayan herkes bolca teşekkür hak eder ve ediyor. Keşke imkân olsa da

Yanlış adımların ağır bedeli

Her gün hemen herkes ekonomiyi konuşuyor, ama işler düzelmek bir yana, daha kötü hale geldi ve geliyor.İktidarın da en büyük iddiası ülkemizi ekonomik anlamda büyütüp 'dünyanın en büyük 10 ekonomisi' seviyesine ulaştırmaktı. Bu iddia ve vaadlerin üzerinden 19 yıl geçti ve hedeflerin tutmadığı anlaşıldı. Devletin resmî kurumu olan Türkiye İstatistik

Biraz insaf...

2022'nin ilk günü tahmin edilen, ama bu kadarı da beklenmeyen nispette yüksek zamlarla başladı.Kabul etmek gerekir ki 'zam' bir neticedir. Nasıl ki hastalanan vücudun 'ateş'i yükselir; aynı şekilde sağlam olmayan ekonomide her gün zam yapma ihtiyacı hasıl olur. Dolayısıyla en önce zamları tetikleyen sebepleri ortadan kaldırmaya çalışmak gerekir. Tü