Fahri Sarrafoğlu

Yenisöz

Sadrettin Konevi'nin insana bakışı: 'Esas olan kâmil bir insan olabilmektir'

Yaşadığı dönemde sadece Konya'ya değil tüm insanlığa bir fener tutan Sadrettin Konevi'nin tasavvufi mesajları günümüze de ışık tutmaktadır. Sadrettin Konevi Türk mutasavvıdır. Konya'da tanınmış ve kendisine Konevi lâkabı verilmiştir. H. 606 M. 1210 da doğmuş, H.673 M. 1274 de vefat etmiştir. Kendi hayatı hakkında an-Nafahat al- İlahiye ve Şerh Ha

Mibzerin verdiği ders

Ferhat Bey İstanbul'da bir üniversitede akademisyendi. Uzun yıllar kendisini bilme adamış, birçok başarılı hizmetlere imza atmış değerli bir hocaydı. Ama son zamanlarda tüm hevesi, heyecanı iyice azalmıştı. İçini bir karamsarlık kaplamıştı. Bir hafta sonu eşine, çocuklarına bile haber vermeden doğdu yer olan Erzincan'a gitti. Oradan da doğduğu yer

Kaldırımın ortasında türbe olur mu

Mehmet Refik Bey denizcilikten emekli bir kaptandı. Yıllarını denizde geçirdikten sonra emekli olmak ona biraz zor gelmişti. O, İstanbul'un Fatih ilçesinde satın aldığı evinde günlerini İbadetle geçiriyordu. Camiye gidiyor, kaldırımlarda bulunan ağaçların bakımını yapıyordu. Bu şekilde kendisini meşgul ediyordu. Mehmet Refik Bey, bir sabah kalktığı

Hazinenin üstünde oturup hazineyi görememek

En şanslı insan kimdir derseniz eğer, çocukluğunu ve gençliğini tecrübeli ve bilgili insanların yanında geçiren kimsedir, derim. Çocukluğum işte böyle insanların yanında geçti. Saatçi Osman Amca tasavvuf erbabı bir amcamızdı. Görünüşte saat tamirciliği yapardı ama aslında insanın gönül saatinin çalışması için uğraşan bir mutasavvıftı. Dükkânına bir

Vavların sırrı nedir

Bir hikayeyle başlayalım efendim. Gençlerle yaptığım İstanbul gezilerinde çok güzel hikâyeler çıkıyor ve bunları sizlere paylaşıyorum. Gençlerim İstanbul'a sahip çıktıkça inşallah bu tarihi eserler daha nice yıllar ayakta kalır. İstanbul'u seven meraklı gençlerimizle Karaköy, Tophane, Fındıklı bölgesini gezerken lise son sınıf öğrencisi bir genç he

Başkalarının işine burnunu sokmak

Ağzımızla kulağımız arasındaki bağlantıyı kopardığımız için başkalarının içine sık sık karışmayı kendimize bir vazife addediyoruz. Bir gün oluyor çok iyi bir doktor, bir gün oluyor çok iyi bir psikiyatri ya da psikolog edasıyla karşımızdakine şöyle yap böyle yap diye hüküm vermeye çalışıyoruz... Hatta eğer bizi dinlemedi mi de, -ben dememiş miydim.

Etiketlemeyi bırakalım

Toplumumuzda neden birbirimizle aramızda mesafe var, neden hemen daha bir kişiyi görür görmez hemen etiketlemeye başlıyoruz Bir insanla tanışır tanışmaz ilk işimiz nerelisin oluyor, acaba hem şehri mi Ya da hangi gazeteyi okuyor, hangi partiye ilgi duyuyor gibi sorularımız alabildiğince uzuyor... Neden Bir an önce onun hakkında yargıya varmak ya da

Sanal Bayram Kutlaması

Kurban bayramının ilki günü üst kat komşumun ortaokula giden oğlu koşarak geldi, Fahri abi müjde... Bin kişiye mesaj gönderdim. Kurbanı da internetten hallettik yurtdışına gönderdik... Yani Yani şu bayram başlamadan bitti...Düşünün değerli okurlarım, hangimizin cebine dıt dıt mesaj gelmiyor ki... Daha bayram namazındayız namazı kılmadık, mesajlar b

Semerci Ustanın işleri niye arttı

Bundan yirmi yıl önceydi dostlarım, Cağaloğlu'nda bir dergide çalışıyordum. Ziyaret amacıyla İzmir'e gittim. İzmir'in manevi şahsiyetlerinden Merhum Dr. Dursun (Aksoy) Amcamızı da ziyaret ettim. Devamlı güler yüzlü ve her zaman tebessüm halinde bir amcamızdı. Dursun Amcamız, bende kafa karışıklığını, ya da telaşımı görmüş olacak ki: -Kuzum sana bir

KİN TUTMAYALIM

Gönlünüz huzurla dolsun, neşeniz daim olsun inşallah. Evet, bu çok önemli demiştik. Her seferimizde diyoruz ki Rabbim gönlümüz huzurla doldur. Bizlere huzur ihsan eyle, afiyet ihsan eyle. Ve feraset de önemli, Rabbim feraset nasip eylesin. Geçtiğimiz hafta bir dostumuzu Gülhane Parkı içerisinde bulunan Türk İslam bilim eserleri müzesine gönderdik,