Asu Maro

Milliyet

50 yıllık alışkanlık

Bazı şeylerin insanın hayatındaki karşılığı huzur ve güven oluyor. Bir alışkanlık, bir tanıdıklık duygusu.Gördükçe her şey yolunda gibi hissediyorsunuz. O yerli yerinde duruyorsa demek ki hayat da normal seyrinde. Kendi adıma, doğup büyüdüğüm şehirde, ömrümün geçtiği sokaklarda, caddelerde hiçbir koyduğumu yerinde bulamazken bu tür devam eden alışk

Da Vinci ve yapay zekâ

"Teknoloji, bilim ve sanatı bir araya getiren"... Açıkçası bu şekilde başlayan cümlelerin iyi niyetli birer çaba olarak kaldığına çok tanık oldum. Hani "Şart mıydı, birleşmeseler de olurmuş" dediğim çok olmuştur nihayetinde. DasDas iş birliğiyle açılan yeni medya ve dijital sanat müzesi X Media Art Museum (XMAM)'da yaşadığım deneyim ise bu anlamda

Mavi, kırmızı ve ötesi

"Şarkıların sizlerle konuşmasını, sizin onlarla ilgili düşünmenizi, hissetmenizi, yazmanızı nasıl özlemişiz... Günlerdir aranıza girmemek için sessiz sessiz duruyoruz ama merak içindeyiz: 'Sirenler' size neler söyledi Ve en çok hangi şarkıları sevdiniz"10 yıllık aradan, özlemden sonra 11 şarkılık bir hazine olan "Sirenler"i (Rakun Müzik) yayınlayan

Gözlere sığan bir hayat

Bu Pazar gününe paylaşılan her karesinde gözlerinden yaşama coşkusu fışkıran birinin kayıp haberiyle başladım. Ali Arif Ersen. Ressam ve fotoğraf sanatçısı. Arkadaşları, yakınları ona mutlu, gülen fotoğraflarıyla veda ediyordu. Çok sevilen biriymiş, diye düşündüm, bir de dediğim gibi çok hayat doluymuş belli ki. Ne mutlu.Sonra onunla ilgili yapılmı

Hayatın sahneye yansıması

Pandeminin hayatımızın pek çok alanını esir alırken tiyatroyu tüketememesini hayranlıkla karşılıyorum gerçekten. Hem de burada saymakla bitiremeyeceğim onca olumsuzluğa, en önce maddi yüklere, destek yoksunluğuna rağmen. İşin en umut verici tarafı da bu ülkeye ve bu zamana dair dertlerin anlatıldığı yerli metinlerin çoğalması ve dolaysızca seyirciy

Test kalktı sevinci

Hayatımızı kıskaca alan Covid 19 pandemisi hepimize "normal" kavramını baştan tarif ettirip yeni alışkanlıklar edindirdi. Kimisi kalıcı oldu, kimisini bir daha geri dönmemesi umuduyla çıkardık hayatımızdan. Ama şurası kesin ki kapalı restoranlarda - kafelerde oturmak, sinemaya tiyatroya konser salonuna gitmek, otobüsle uçakla seyahat etmek hala

Gençlik ve kırılganlık

Bana öyle geliyor ki "Gençlik en kırılgan dönem, en hassas dönem" gibi cümlelere sığınarak garantilediğimiz tek bir şey var: Gençlerden hiçbir şey anlamamak. 20 yaşında bir insan "Yaşama sevincim kalmadı" diyorsa, kendisi için bir gelecek umudu görmeyip hayattan vazgeçiyorsa bunu kırılganlıkla açıklamak işin en kolayına kaçmak oluyor. "Kim bilir ne

Görmezden geldiklerimizle tanışmak

Çoğumuzu aynı hevesle ekran karşısına oturtmayı başarması bir yana, birçok dokunulması adetten olmayan konuyu gündemimize (en çok da sosyal medyanın gündemine) getirdiği için önemli bir dizi, "Kulüp". Birinci sezonunun ilk altı bölümü Ladino dilini duyurması, İstanbul'da yaşayan bir Yahudi ailenin hayatını, ritüellerini yansıtmasıyla öne çıkmıştı.

Bir tütüyle yıkılan düzen

Baba deyince aklımıza gelen gelmesi için çocukluktan itibaren gereken her şeyin yapıldığı- bütün o ciddi, asık suratlı, sert çağrışımları ters yüz ettikleri için Tarkan'a da Ali Sunal'a da teşekkür edesim var bugün. Onların bu derece popüler birer kişi ve baba olarak kızlarıyla oynarken giydikleri tütüleriyle fotoğraf çektirip paylaşmaları o kadar

"Güzel cadde"de yılbaşı gecesi

Bir yılbaşı gecesini daha olabildiğince az sayıda eş dostla evlerimizde geçirip büyük umutlarla bağlandığımız yeni yıla adımımızı attık. Gerçekten "tsunami" tanımını hak eden pozitif vaka sayılarına eklenen çılgın yeme içme fiyatları, minik ev toplantılarıyla geçecek bir kışın müjdecisi gibi görünüyor.Biz evlerimize tıkılmışken İstiklal Caddesi'nde