Ahmet Varol

Yeni Akit

Filistin'de direniş de sürüyor

Filistin topraklarında siyonist işgal rejiminin soykırım saldırıları, katliamları ve zulüm uygulamaları kesintisiz bir şekilde sürüyor. Katliamların ve zulümlerin sadece Gazze şeridine mahsus olmadığını, ancak burada aşırı düzeyde bir vahşet sergilenmesi sebebiyle diğer bölgelerde gerçekleştirilen zulümlerin gölgede kaldığını bir önceki yazımızda

Mescidi Aksa'ya Ramazan savaşı

Siyonist işgal rejiminin savaşının sadece Gazze'ye yönelik olmadığını değişik vesilelerle gündeme getirdik. Ancak tabii ki Gazze'de aşırı bir vahşet sergilenmesi, diğer taraflarda sürdürülen savaşın biraz gölgede kalmasına sebep oluyor. Ama Türkiye'de Batı Şeria olarak isimlendirilen Batı Yaka bölgesinde sürdürdüğü savaş Gazze'ye yönelik soykırım

İşgalcilerin hastanelere karşı savaşı

Siyonist işgal rejiminin, Gazze'ye yönelik insanlık dışı vahşi soykırım savaşında hastaneleri öncelikli hedefler olarak seçtiği biliniyor. Normalde sağlık kurumlarının, görevlilerinin, bu kurumlardan yararlanan hastaların ve buralara sığınmış sivillerin hedef alınması savaş suçudur. Bu aynı zamanda bir insanlık suçu ve vahşettir. Ama tabii ki vahş

Kur'an bilinciyle mücadele azmi

Bugün Gazze'de ve Filistin'in genelinde, azgınlıkta sınır tanımayan ve emperyalizmin şımarttığı düşmana karşı çok zorlu bir mücadele veriliyor. Böyle bir mücadele dolaylı olarak ağır bir bedele mal oluyor. Çünkü orada tüm dünya Müslümanlarının onur ve şerefini savunan kararlı gençlerimiz sadece siyonist işgalciye değil çağın tüm ceberrut güçlerine

Vahşeti tehdit aracı olarak kullanmak

Siyonist vahşetin iğrenç yüzünü iyi keşfedebilmek için onun bir mikro tipini zihnimizde canlandıralım. Farz edin ki bir kişi başka bir kişiyle kavgalı ve ona zorla bir şey yaptırmak istiyor. Karşı taraf da hakkını istiyor ve tehditlere, baskılara boyun eğmiyor. Çünkü biliyor ki boyun eğerse gasp edilmiş haklarından hiçbirini geri alamayacağı gibi

Ateşkesin tek alternatifi direniştir

Siyonist işgal rejiminde iktidarı elinde bulunduran Netanyahu ve onun aşırı ırkçı siyonist ortakları ateşkes derken gerçekte, Filistin halkının ve onun haklarını savunan direnişin kendilerine teslim olmasını kastediyorlar. Bu yüzden Filistin direnişinden, esir mübadelesi, Gazze üzerindeki ablukanın kaldırılması, işgalci askerlerin tamamen bölgeden

Ateşkesin önü tıkalı mı

Gün içinde bizzat siyonist medya tarafından, savaş kabinesine danışmadan Hamas'ın sunduğu ateşkes planına yeşil ışık yakmaktan dolayı eleştirilen Netanyahu geç saatlerde ateşkes planını reddettiğini söyleyerek, Hamas'ın taleplerini kabul etmenin esirlerin serbest bırakılmasını sağlamayacağı bilakis bölgede yeni bir kıyıma sebep olacağı iddiasında

Hamas'ın ateşkes planına cevabı

Bundan önceki yazımızda, Gazze'de ateşkes sağlanması konusunda Paris'te yapılan toplantıdan çıkan plana Hamas'ın "ön onay" verdiğine dair açıklamanın doğru olmadığını ve burada konunun kamuoyuna yansıtılmasında üslûp hatası olduğunu dile getirmiştik. Daha sonra bizim tespitimizi teyit eden açıklama ve yorumlar yayınlandı. Hamas'ın açıklaması, plan

Ateşkes görüşmeleri

Internet haberciliğinde okuyucu kapma yarışında, ilgi çekmek için merak uyandıran başlıklara ağırlık verilmesi zihinlerin de karışmasına sebep olabiliyor. Bazen başlıklardaki aceleci ve merak uyandırma amacına yönelik üslup haberlerin içeriğine de muğlak ve farklı yorumlara açık ifadelerle yansıtılıyor. Diyelim ki bir konunun gündeme alınacağı hak

Cezalandırılan UNRWA mı Gazze halkı mı

Siyonist işgal rejimi, kısa adı UNRWA olan BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın elemanlarından 12 kişinin, Hamas'ın 7 Ekim operasyonuna karıştıkları ve yardımcı oldukları iddiasında bulundu. İşgalci siyonist açısından böyle bir iddiada bulunmak gayet kolay. Çünkü kimse onu iftiralarından ve yalanlarından dolay