Abdülbaki Çimiç

Yeni Asya

Müslümanların başına öyle bir dava açılmış ki...

Bir zaman bana hizmet eden kardeşlerim tarafından sual edildi ki:"Küre-i arzı herc ü merce getiren ve İslâm mukadderâtıyla alâkadar olan bu dehşetli Harb-i Umûmî'den elli gündür (şimdi yedi seneden geçti aynı hâl)HÂŞİYE hiç sormuyorsun ve merak etmiyorsun Hâlbuki bir kısım mütedeyyin ve âlim insanlar, cemaati ve camiyi bırakıp radyo dinlemeye koşuy

Hayrı şer eden riyâ! - Kapanması gereken kapılar - 18

Riyâ, kelime kökeni olarak rü'yet(görmek) ve süm'a(işitmek)'ten gelmektedir. Riyâ, iyi görünmekle insanların kalbinde yer almak istemektir. Riyâ, ibadetle olabileceği gibi, başka işlerde de olabilir.1İnsanın amellerinde Allah rızası yerine, insanların rızasını kazanmaya çalışmak ve onların kalbinde makam elde etmek için gösteriş yapması riyâ olarak

Tahtie ve tahtiyecilik - Kapanması gereken kapılar - 17

Tahtie, bir kimseyi veya bir şeyi hatalı görmek, hata isnad etmek, yanıltmak. "Bu hatadır" diye iddia etmek. Doğru bir tanedir, fazla olmaz" fikriyle muhataplarının fikirlerini hatâlı bulan kimselere Tahtieci denir.Tahtieci, hatalı görmeyi meslek edinen kişidir. Kusur bulmaya çalışarak o kusuru karşıdakine yapıştırana kadar durmayan bir hastalıktır

"Hem çok müşkilpesend olma!" - Kapanması gereken kapılar - 16

Bediüzzaman Kastamonu Lahikası mektuplarının birinde bir talebesine çok önemli ikazlarda bulunur.Risale-i Nur hizmetleri ve Talebeler arasında nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair hizmet prensipleri verir. Şöyle. "...Müsamahakârane geçininiz. Birbirinizin kusurunu görmeyiniz, tevil ediniz. Herkes senin gibi kahraman olamaz. Hem çok müşkilpesend

Meylü'r-rahat (Rahatına düşkün olmak) - Kapanmamsı Gereken Kapılar - 15

İşte, himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit karşısına "Umûm meşakkatın anası ve umâm rezaletin yuvası olan meylü'r-rahat geliyor."1Bediüzzaman, meylü'r-rahatın mahiyetini ve ondan kurtulma yollarını göstermiş. Bu rahatına düşkün olma hâlini umûm meşakkatin anası ve umûm rezaletin yuvası olarak göstermiştir. Meylü'r-rahat i

Allah'ın vazifesine müdahale emek - Kapanması gereken kapılar - 14

Münazarat'taki "Zindan-ı atalet" bahsinde, şevke binmiş himmetin önündeki manilerden birisi de "Allah'ın vazifesine müdahale" olarak kabul edilen dinsiz düşmandır. Bu maniye karşı iki reçete gösterilir.Bunlardan biri "Emrolunduğun gibi dos doğru ol" emr-i İlâhîsi; diğeri "Efendine amirlik taslama" düsturudur. Demek ki, diğer manilerde olduğu gibi,

Allah'ın vazifesine müdahale etmek - Kapanması gereken kapılar - 14

Münazarat'taki "Zindan-ı atalet" bahsinde, şevke binmiş himmetin önündeki manilerden birisi de "Allah'ın vazifesine müdahale" olarak kabul edilen dinsiz düşmandır. Bu maniye karşı iki reçete gösterilir.Bunlardan biri "Emrolunduğun gibi dos doğru ol" emr-i İlâhîsi; diğeri "Efendine amirlik taslama" düsturudur. Demek ki, diğer manilerde olduğu gibi,

İşi birbirine bırakmak (Havalecilik) - Kapanması gereken kapılar - 13

"Neme lâzım, başkası düşünsün" ahlâk-ı seyyienin menşeidir. Aynı zamanda istibdadın yadigârıdır.Müslümanlar millete, din ve devlete nâfi olan her şeye ya taraftar olmalı, yâda fili olarak hizmet etmelidir. Yoksa karşısına "Acz ve nefsin itimatsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtt

Başkasının tekâsülünden etkilenmek... - Kapanması gereken kapılar - 12

Hamiyet ve hizmet erbabına ehemmiyetli bir mani de "Başkasının tekâsülünden, görenek fırsat bulup, hücum edip, belini kırar."1 Yani başkasının noksanlarını görüp kolaycılığa kaçarak, çalışmadan neticeye ulaşmak ve bunu da makul bir davranış kabul ederek helâl yoldan çalışmanın belini kırmaktır. Bu düşmana karşı "Tevekkül etmek isteyenler, sadece Al

Fikr-i infirâdî ve tasavvur-u şahsî - Kapanması gereken kapılar - 11

Bir başka kapanması gereken kapı da ben bilirim, benim fikrim güzeldir, bu işi benden başkası bilemez, benim düşüncemden daha isabetli fikir yoktur türünden, fikr-i infirâdî ve tasavvur-u şahsî olarak da tarif edilen şahsî tasavvur ve hayâlî kuruntulardır.Bu maniye karşı da insanlar adedince kabiliyetler olduğu, herkesin bir düşüncesi olabileceği,