"Yemenin de bir âdâbı vardır!"

Evliyânın büyüklerinden Mazhar-ı Cân-ı Cânânhazretleri, yediği lokmalarda titiz davranırdı.

Şüpheli yemeği yemezdi.

Bir gün bir "ekmek" verdiler ona.

Allah'tan gâfil birinin ekmeğiydi.

Alıp bilmeyerek yedi.

Ama fark etti gerçeği.

Kalbinin karardığını hissetti.

O gâfilin zulmeti bastı kendisini.

Çok pişmân oldu.

Ve tövbe istiğfâr etti.

Yalvardı Allah'a.

Ve kurtuldu o lokmanın zulmetinden...

Bir gün sevdiklerine"Kulun yediği yemek, ona faydalı olmalıdır. Yemenin de bir âdâbı vardır"buyurdu.

Sordular:

"Onlar nedir efendim"

Buyurdu ki:

"Önce helâlinden yemelidir. Sonra acıkınca yemeye oturmalı, ama doymadan kalkmalıdır. Böyle yemek, hiç yememekten daha faydalıdır."