Vay sen misin laikliği savunan!

Bir hukuk insanının devletin niteliğine ilişkin olarak anayasada yazan bir ilkeyi, laikliği savunmak için iktidara ve ne hazindir ki CHP yönetimine karşı verdiği mücadeleyi anlatacağım bugün. Söz konusu kişi, Yargıçlar Sendikası (YARSAV) Kurucu Genel Başkanı Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu. Olay, Ahmet Davutoğlu'nun başbakan olduğu dönemde cuma namazı için mesai düzenlemesi yapan Başbakanlık genelgesinin 8 Ocak 2016'da yürürlüğe girmesiyle başladı. Genelgede cuma namazı saatinin çalışma saatlerine denk gelmesi durumunda, isteyenler için çalışma kaybına neden olmaksızın izin verileceği belirtiliyordu. Eminağaoğlu, anayasaya açıkça aykırı olan bu genelgenin iptali için Danıştay'a başvuruda bulundu. Uygulamanın evrensel ölçekte korunan din ve inanç özgürlüğü ile ve bunun gereklerinin karşısında olmakla ilgisi bulunmadığını belirterek hukuki gerekçeleri açıkladı. Çünkü bir anlamda Osmanlı'daki ezani saat sistemine geri dönüşe yol açan bu uygulama yüzünden, artık cuma günleri çalışma saati ülkenin her yerinde her hafta farklı saatlere denk geliyor. İbadet için namaza giden ile gitmeyenin durumunun afişe olması, işyerlerinde fişlenmeye yol açması da söz konusu. Ayrıca genelge, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılması gerekirken başbakan tarafından çıkarıldığı için yöntem açısından da hukuka aykırı. Danıştay kendi içtihadına ters karar verdi Danıştay'ın bu konuda daha önce aldığı kararlar varken Eminağaoğlu'nun başvurusu reddedildi. Mesela 1. MC hükümetinde, Demirel'in başbakan olduğu sırada 8.8.1975 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü, cuma günlerine ilişkin çalışma saatlerini düzenleyen bir genelge yayımladı. Türk-İş'in açtığı iptal davasında Danıştay, 1961 Anayasası'ndaki laiklik ve inanç özgürlüğüne ilişkin maddeleri uyarınca iptal kararı verdi. 1997'de ise Refah Partisi (RP) iktidarında Bakanlar Kurulu kararı ile çalışma saatleri, iftar saatlerine göre ayarlandı. Danıştay, yine anayasaya aykırılık nedeni ile iptal kararı verdi. Üstelik bu genelge, Anayasa Mahkemesi'nin RP'yi kapatma nedenleri arasında sayıldı. Danıştay, Eminağaoğlu'nun başvurusuna olumsuz yanıt verdikten sonra, temyiz ve karar düzeltme başvuruları da sonuç vermeyince bu kez, konu Anayasa Mahkemesi'ne taşındı ama oradan da "Başvuru kabul edilemez" yanıtı çıktı. İç hukuk yolları tüketilmiş olduğundan, Eminağaoğlu, 2016'da AKP'nin çıkardığı genelgenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki adil yargılanma hakkına, din ve vicdan özgürlüğü maddesine, etkili başvuru hakkına, ayrımcılık ile ilgili 14. maddeye ve hakları kötüye kullanılma yasağına aykırı olduğunu belirterek geçen