Sosyalist Güç Birliği savrulmadı

İttifaklar baş döndürücü bir hızla yol alırken siyaseti tümüyle ilkesizleştirdi.Otokrasi karşısında demokrasi vaat ediliyor ama onun olmazsa olmaz koşulu laiklik sürekli çiğneniyor; özgürlük getireceğini söyleyenler, tarikatlarla kol kola ilerliyor.Menzil Cemaati Cumhur İttifakı'na destek verdiğinde eleştirenler, Nur Cemaati Millet İttifakı'nı destekleyince susuyor.AKP ve MHP, TBMM'de grubu bulunan HDP'lileri terörist olmakla suçlarken şeriatçı ve Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen HÜDA PAR'la ittifak yapıyor.Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "İl başkanı, MKYY, il sorumluları, hanım temsilcilerimizle geniş kapsamlı istişare yapıldı. Yüzde 60 oranında istenmedi, yüzde 40 olabilir dendi" diyerek Cumhur İttifakı'nı reddedip cumhurbaşkanı adayı oluyor, ertesi gün bunu söylememiş gibi ittifaka giriyor.Son hızla rulet masası gibi dönen masaları izlemeye çalışırken seçmen olarak midenizin bulanmaması olanaksız!ANTİEMPERYALİZM, LAİKLİK, PLANLI-KAMUCU BİR EKONOMİ!İşte böyle bir ortamda Sosyalist Güç Birliği'nin (SGB) ilkelerine sahip çıkıp düzen siyasetinden ayrı bir güç olarak sergilediği duruş, bugün ve gelecek için büyük önem taşıyor. SGB'nin ilk imzacılarından biri olarak geçen yıl kuruluş aşamasında yazdığım yazıda, imzaladığımız metni okuyucularıma duyurmuştum. SGB'nin amacı, "Yarınlarımızı sermaye çetelerinin, tarikatların, bir avuç haraminin ve emperyalizmin pençesinden gerçekten kurtararak emekçilerin laik, demokratik, bağımsız cumhuriyetini kurmanın yolunu" bulmak için birlikte mücadele edecek bağımsız bir sosyalist odak oluşturmaktı.Sonuçta herkesin bir yere savrulduğu bu dönemde SGB savrulmadı; anti-emperyalizme, laiklik savunusuna ve planlı-kamucu bir ekonomiye vurgu yaptı. BAĞIMSIZ SOSYALİST BİR İTTİFAK 12 Mart'ta bu köşede Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) Türkiye'deki bütün sol-sosyalist-komünist güçlerini bağımsız bir seçim ittifakı oluşturmaya çağırdığını yazmıştım. Bu çağrı istenen sonucu vermedi. Nedenini TKP'nin açıklamasından şu satırlarla anlatmak mümkün:"Bu çağrının istenen sonucu vermemesinin temel nedeni, HDP'ye ilişkin değerlendirme farklılıklarıdır. Çok bileşenli bir yapıya sahip olan bu partinin NATO, Avrupa Birliği, emperyalizmin bölgesel planları, tarikat ve cemaatler, TÜSİAD sermayesi ve benzeri konulara dair ve ülkemizin