Laiklik, sekülerizm ve kelime oyunları

Diyanet İşleri Başkanlığı bir kamu kurumudur, bütçesi vatandaşların ödediği vergilerle oluşur. Her kamu kurumu gibi Diyanet de yürürlükte olan anayasaya uymak ve faaliyetlerini bu çerçevede gerçekleştirmek zorundadır.br data-mce-bogus"1"

Fakat Diyanet'i yönetenlerin zaman zaman medyaya da yansıyan sözleri ve yaptıkları işler, bu kurumun anayasaya aykırı bir tutum içinde olduğunu ortaya koyuyor. İş öyle bir aşamaya vardı ki açıkladıkları 2024-2028 Stratejik Planı'nda "sekülerleşmenin toplum üzerindeki olumsuz etkisi" bir "risk" olarak değerlendirildi.br data-mce-bogus"1"

Belgede açıklama olarak şu satırlara yer verilmiş: "Seküler anlayışın toplum üzerindeki etkilerinin geleneksel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasında olumsuz yansımaları olmaktadır."br data-mce-bogus"1"

"Seküler anlayış" ifadesiyle yalnızca dünyevileşmeyi mi kastediyorlar yoksa laikliğe yönelik üstü kapalı bir sezdirme mi söz konusu diye düşünüyor insan.br data-mce-bogus"1"

Siyasal İslamcılar ve birtakım dönek solcular, Türkiye'de laiklik konusunda kafaları iyice karıştırmak için, "laikçilik" diye aşağılayıp "katı" dedikleri Fransız tipi laikliğe karşı "özgürlükçü laiklik" adı altında geliştirilen "ılımlı, anglosakson sekülerizmi" kullanıma soktular. Hatta sekülerizmi ya da "özgürlükçü laikliği" savunanlar, bu yaklaşımın sonucu olarak "tarikatlar ve cemaatler kapatılmasın, yalnızca denetlensin" diyerek laik Cumhuriyet karşıtı bu oluşumları "sivil toplum kuruluşu" gibi yutturmaya çalıştılar.

Bazıları ise, laiklik ve sekülerizm kavramlarının biribirinden farkı olmadığını düşünür. Oysa Özdemir İnce, yıllar önce yazdığı bir formülle farkı göstermiş, bu iki kavramın ortaya çıkışındaki koşullara işaret etmişti:

"SekülerizmDevlete karşı KiliseHalk ittifakı.

LaiklikKiliseye karşı DevletHalk ittifakı."

Bununla anlatılmak istenen şuydu: Anglosakson sekülerizminde amaç, devlet iktidarını ve otoritesini sınırlamaktır. Laikliğin amacı ise, kilisenin (dinin) iktidar ve otoritesini sınırlamaktır. Laiklik için temel mesele, kamu alanının dinselleştirilmemesidir. Tarikatların ve cemaatlerin kamu hizmetlerinde etkin olduğu hiçbir durumda laiklikten söz edilemez.

Ancak ben Diyanet'in sürekli "sekülerizmi" hedefleyerek aslında laikliği kastettiği görüşündeyim.