Yeni yılda yürümek

2025'in ilk günü yazıyorum bu yazıyı. Çevremdekilerin kiminin ağzında bir küfür, kiminin dudaklarında bir gülümseme. Yeni yılın bir öncekinden daha iyi olacağı umudunu yeşertmek isteyen isteyene.

50 yılı çoktan aştı yazı yaşamım. Hep umutla yazdım, daha güzel, daha eşitlikçi, daha aydınlık, daha adil bir dünya umuduyla. Gece yazdım, gündüz yazdım. Kışın yazdım, her yaz ve tüm baharlarda yazdım. Sevince yazdım, kızınca yazdım. Öfkelenip yazdım, ağlayarak yazdım. Sevinçten sevince bulutların üzerinde uçarken yazdım. İçim çok acıdığında, için için kanarken yazdım.

Öğrenmek için yazdım; öğrenince yazdım. Anlamak, kavramak, sormak, sorularımı çoğaltmak için yazdım.

En çok paylaşmak için yazdım. Tanıklık etmek için. Bunu herkes bilmeli diye yazdım. Bunu yazmazsam ölürüm diye yazdım.

Unutmak için yazdım, unutmamak için yazdım. Kimse unutmasın diye. Kayda geçsin diye.

Karşı çıkmak, itiraz etmek, hayır demek için yazdım. Ama sığınmak, hayata sarılmak için de yazdım.

Bir insana dokunabilmek, bir çocuğu gülümsetebilmek için yazdım. İçeridekiler ve dışarıdakiler için. Yalnız değilsiniz demek için.

Hem başkalarının hem de kendi düşlerimi ve düşüncelerimi çoğaltmak için yazdım.

YÜRÜMEK... YAZMAK...

Bu satırları yazarken Trakya'da doğanın ortasındayım. Dostlarımın bağlarında ve şaraphanesindeyim. Omuz başımdaki bir ses beni dürtükledi: 2025'i, Nâzım Hikmet'in az bilinen bir şiiriyle karşılamamı istedi. Bunu daha önce de yapmışlığım vardı. O şiirin adı: "Yürümek".

Yürümek eylemi yerine siz farklı bir eylemi de koyabilirsiniz. Ben "yazmak" eylemini koyuyorum. İşte "Yürümek" şiiri.

"Yürümek;

yürümeyenleri

arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,

havaları boydan boya yarıp ikiye

bir mavzer gözü gibi

karanlığın gözüne bakarak

yürümek!..


Yürümek;

dost omuzbaşlarını

omuzlarının yanında duyup,

kelleni orta yere

yüreğini yumruklarının içine koyup

yürümek!..